1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1108
Okunma
Toprakla bir, titrek elli, şer sözlü
eski zamanlardan beri kanayan
hiç yorulmadan
acı bir şarap tadında şarkılar
söyleyen, söyleten, dinleten
ruhu yüreğimde esir bir mahkümdu gözlerin
acılarıma bir güneş vurdu
ben karardım
gülerken ağlamak mı vardı eskiden
hile hurda yoktu sözlerde
almak değil vermek değerliydi
eskiler kaldırıldı, resimler yakıldı
gözlerinden
sonbaharın gidişini bilmeyecek başka bir mevsim
çağırıldı derinden
acılarıma bir güneş vurdu
ben karardım
ben daha çok ağlıyordum
bulutlu havalarda
hangi gözyaşı daha ıslaktı diğerinden
ve kimin gözyaşı daha çabuk kuruyordu
bir kalpten diğerine gitmek ne kadar zor’du
değiştirilirmiydi zamanı yelkovanın
belkide bütün güzelliği acılarındaydı
acılarıma bir güneş vurdu
ben karardım
kendimden çok şeyler bıraktım severken
ruhumu taşımaktı üzen nasırlı ellerimi
sevgiliden geçmiştik sevgiden yanmaktan
bilemedim aşkı sevgiyi veya söyleyemedim
aşık olmamaya sebeplerim çoktu belki
güneş bir vurdu acılarıma
karardım
acılarıma bir güneş vurdu
ben.
güneş..
karardım ...
5.0
100% (5)