2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
850
Okunma
bugün gülümü gülerken gördüm
dilinde kelamı bal sandım
bir seyrettim bin sustum
bu olanlara bende şaştım
ikrara sır içinde gönül verdi
bir üzüldü bir sevindi
yola çıktı tekbir ile
idraka erdi kendi içinde
vakit su gibi akacak
gördüğü her şeyde mana bulacak
az kaldı kemale erecek
elinde nur-u aynası
beşerin yüzene bakacak
dalıp gönül deryalarına
saklı kalan ne varsa bulacak
biz onu bu alemden öte tanıdık
vakti sabır ile bekledik
bir ağladı bir güldü
acı içinde dile geldi
Rab deyip durmadı yalvardı
ödülü büyük olandır
Yusuf arş-ı alemde zorda olandı
çöle düşen bir abdal veliydi
su satar akçe alırdı
zorluk içinde kemale erendi
yeri yurdu olmayan
bir bedevi oğluydu
anası hatice kör gönlü saf olandı
Yusuf huzur nedir bilmedi
dolaşmadık çöl bırakmadı
sonunda fatma kzı Ayşe’yi gördü
arş-ı ala aşkla titredi
Yusuf bir abdal veliydi
derdi büyüktü bilirdi
bu vuslat sona ermeyendi
yaktı sine-i bahçeyi har ile
Medine’den Mekke’ye Mekke’den Cizre’ye
hasretle sahiplenmedik çöl koymadı
yol uzun gam büyüktü
dergah dergah üstüne kurdu
ne ağladı ne güldü
Rabbi Ala’ya ruhunu verdi
5.0
100% (1)