4
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1380
Okunma

- zemheri karanlık her yan –
İğde kokusu içerisindeyim,
Bitap bir halde yürüyorum, derinlere,
Ömür boyu süren bir sessizlikle,
Suskunluğuna yolcuyum, yolum…
Emekleyen çocuk misali mutluyum,
Bir o kadar da yorgun…
Ben bir seyyahım, bitkin,
Göçmen kuş misali yola yolculuğum.
Ruhumun neyzeni susmadı kaç gündür,
Asude sesini işliyor içerime.
Efkâr deminde yine,
Heyhat!
Vuslat vaktinin yarası sızlıyor,
Bu gecede.
Pervanenin mağrurluğuna sarhoşum,
“Mum bulamadım, od olur mu?” yakarışım,
Bitkin bir vaziyette.
Meçhul bir mum aleviyim,
Mahşer kalabalığı içerisinde.
Semazence dönüyorum vav kıvrımlarında,
Neyzenim daha da içli çalıyor
Döndükçe etrafımda
Acı zehri işliyor bendime
“Hiç olma” yolunda yolcuyum
Bu vakitte
Gül yaprağı zarifliğinde söyleniyor kem sözler,
Feryat figan ağlamayı reva görüyorlar bana
Bilmiyorlar!
Bilmiyorlar yüreğime saplanan hasret ateşini
Heyhat!
Bir elif miktarı sevgi için neler yapmıyorlar?
Meczup bir yolcuyum yine
Ebrulî bir ruyun var mı bu leylde de
Yusuf’un yüzü kadar güzel mi?
O yüzden mi Yakup misali imtihanım?
O yüzden mi sınanışım?
Ölüm vaktini hatırlatıyor yolum
Vuslatına baş vermek boyun borcum
Beyhude yoruldum, gidemiyorum,
Ruhumun neyzeni tükenmiş artık.
İlmek ilmek işliyorum yokluğunu zamana
Misal, kalender yolcuyum gece ayazında
Olmuyor!
Olmuyor avuçlarım yanıyor hala
Ve ölüm yakamozumun son göz kırpışı oluyor bana
- VEDA
24 Temmuz 2013
5.0
100% (4)