7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
922
Okunma
piyanosunun başında sırtından bıçak yemiş bir piyanist :
güzel zamanların en seçkin melodileri dolacaktı kulaklarımıza
teskere muhteviyatı böyle olsun diyecektik sonraki zamanlara
derken rüzgar gibi bir takvim kuşu uçup geçti yanımızdan
notasız melodilerin sessizliğini dalgalandırarak kanatlarından
şimdi soğuk kesiği yalnızlıklarımızın duman altı zirvelerinde
içinden notaları çalınmış melodileri dinliyoruz
yetimhane pencerelerinde
………..
yazdığı kitapların tüten dumanında elleri üşüyen bir yazar :
gökkuşağına yazılı satır aralarında gezecektik sonsuz öykülerin
çocuklarımız isimlerini ezberleyecekti tek tek , kır çiçeklerinin
derken şimşek alevi bir karanlık , çakıp gözlerini uçtu havalara
içi is kokulu sayfaların anlamsızlığını saplayarak bakışlarımıza
şimdi birbirini düğümlemiş yollarımızın açılmaz geçitlerinde
silinmiş yazıları silinmez gölgelerinden okuyoruz
yoksulluğun ateşlerinde
………….
ilk adımlarını attıkları sakin şafakların adını bilmeyen çocuklar :
dinlediğimiz ninnileri unuttuk , okuduğumuz kitapların adını da
notalar savruldu bir yana , kahramanlarımız düştü sokaklara
derken gizli eller giydirdi cümlemizi , öncesi biçilmiş kumaşlar
sonrasına kalan zaman kuytusunda kilitli , insanlık sesli çığlıklar
şimdi hiç korkmadan tırmandığımız yelkenlerimizin direklerinde
rüzgarı doğuran güneşin gözlerinin içine bakıyoruz
tüm öğretilenlerin aksine
……………
boş gözlerle bakmayı sürdürdükçe gündoğumuna
tam kendisini yaşarız günbatımının , yaşadığımızca
CEVAT ÇEŞTEPE
5.0
100% (2)