4
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1032
Okunma
Hasretin paslanmış zincirleri ,
kırılıyor akrep sokması zamana ,
gün düşümü kızıllığına battıkça ,
gene bana gülümsüyor yelkovan .
Narindir narince çeşmi siyahım ,
nazlıdır suyuna kurumayan eylül ,
hayat kader tohumunu suladıkça ,
gene bana filizleniyor toprak .
Gecesi gözü kara yıldızlar şöleni ,
seyranını seyreden mavi serpiliş ,
tuvalinden resim olmaktan çıkıp ,
gene bana uçuşuyor kanatlar .
Yorgunluğun kalp düşümü çığlıkları ,
çarşaf çarşaf serdikçe acılarını ,
kafalarda lüzumsuz aldanışlar ,
gene bana çıkartıyor özlenen hesapların.
Gülay GÖKTÜRK
5.0
100% (5)