Türkü söylemeye durdu kuşlar
Yakındır bulutsuzluk...
Olsun, ağaçların karnı doyar en azından.
Ah, bu yokluk! Neler düşündürür adama.
Düş’üyorum da tepeden mesela,
Düşesiye içine, döner mi maviye şu gölün karası?
Koyver gönül, uyma sen yağmurlara;
Buluruz zahir akşama bir şarap parası.