0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1097
Okunma
Süt lacivert bir sargı örtündü gökyüzü
Yüzü solmuştu güneşin getirdiği acı ve azaptan
Nice yiğitler düştü, tozun toprağın içine
Terli bedenleri sevemedi bir daha asla
Teri şarapsı Anadolu kadınlarını
Gece buyurdu ipek gibi sesiyle
Buranın ve her yerin hakimiyim yine
Kaybolun gözümün önünden acı getirenler
Bırakın yıldızları ve ayı, mahzun yüzlü şövalyelere
Dağıldı herkes acı veren kaderine
Kimi yundu kirini, kanını uğuldayan denizde
Bazısı doldurdu kader tasını hüzün veren şarap ile
Çadırlar alev aldı, sanki çadırlar yandı
Denizin kenarında yakılan ateşlerle
Sahilin ıslak kumu battı diken gibi
Yurtlarından uzak Akhalı yiğitlerin etlerine
Baş eğik, elde yok, şarkı söylemez diller
Kimi bir aslan başı yontar dişbudak ağacından
Kimi ateşe bir odun atar hınçla kırdığı
Sakalların, saçların gölgesi ta adalara uzar
Bol köpüklü Arşipel üzerinden, gözü yaşlı bulutlar gibi
Dövüldü Argoslular o gün
Bir kılıcın ateşte dövüldüğü gibi
Bakamaz bir yiğit yek diğerine
Gül parmaklı Şafağın gözleriyle
Gözler yerdedir
Aranıp duran bir yılan gibi yemini, kumlar içerisinde
Böğürür Atreusoğlu içten içe
Kusar kinini boğazından aşağı, midesine
Elinde değneği, Zeus’un gönderdiği
Dolaşır durur ordular içinde
Habercilere haber salmıştır sessizliği
Kendisi ulaştırır krallarına haberleri
Toplanırlar barakasında tekmil
Otururlar karşılıklı, çok konuşan ateşin başına
Herkes susar, bekler bitsin sözü ateşin
Sonra lafı Atreusoğlu Agamemnon kavrar
‘Ey Argoslular,
Yıldım usandım bu kara beladan
Zeus’un başıma saldığı yıldırımlardan
Varın dinleyin sesimi
Binelim çok dinlenmiş gemilerimize
Varıp gidelim baba evine tez bir şekilde
Bu İlyon’un bana varacağı yok
Bu Hektor’un töbe yıkılacağı yok
İşmar etmişti ulu Zeus bana zaferi
Oysa planlıyor şimdi beni Anadolu’ya gömmeyi’
Nestor bile sustu bu sessizliğe
Herkesin elinde bir dert, başı önde
Çok savaşan Dyomedes gürledi
Verin bana sazı, biraz da ben çalayım dedi
‘Ey kral soyu kral
Diyeceklerime gücenme
Ne de olsa ilk korkak diyen sendin
Bana savaşın en kanlı yerinde
Şimdi sen var git Argos eline
Susadıysan eğer kadınının şarapsı terine
Ben burdayım
Dövüşeceğim tekmil yiğitlerimle’
Ayna gibi parlak, ayna gibi güzel
Aias belirdi ateşin gölgesinde
‘Bir çok yiğit kestim bugün
Başka kesmek istemem
Herhangi bir yiğidin ne etini ne sözünü
Amma sen gidersen Atreusoğlu
Bundan sonra da etmem gökler altında
Bir daha asla senin sözünü’
Bir köle çıktı o an geriden
‘Pişti ağam etler
Vereyim mi en güzel yerinden?’
‘Kar’ dedi Ağa ‘şarabı arı suyla
Hiç kesesim yok seni Airiphos
Kes sesini, vızıldama’
Bir sus çöktü
Sessizlik tanrısının sözüydü
En çok konuşulmayan hikayelerde
Nerede oturduğu belirsiz piçi Zeus’un
Sessizdir o, yersizdir, ateş yakmaz…
5.0
100% (1)