3
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
1241
Okunma

‘’..Bir mevsim ki kanatsız
ve ben tam ortasındayım desem
inanır mı ebabil kuşları…’’
Artçılarım çoğalıyor her sarsıntı sonrasında
odamda gölgeler
elsiz ve ayaksız…
kokusunu duyuyor/duyumsuyorum
yakmadığım otlarının…
kuraklık dudağımdan tenime doğru
kimsesiz kalıyorum,
en ücra köşesinde aklımın
uykusuz/
yurtsuz saçlarımı savuruyorum
sırtımdaki uçurumlardan
düşerken/
senin rengini tutuyorum dişlerimle/mavi
ve kanıyor tenimdeki sahipsiz kelimeler/im...
bil ki sevgilim olmayan sevgili;
sırtındaki yarı açık unuttuğun kapıları
sökebilirim ellerimle
iste/
sen iste bunu yapabilirim
tam da böyle
kırılırken kürek kemiklerin
ve miden yanarken kor
herkes gibisindir artık
herkesin olmuşum gibi ki
benzemek için bir şeye/
değiştirmek başka bir şeyi
sana benziyor değil mi?
senden ç-aldığım bir dokunuş…
silikleşiyor her şey sözlerinde
ve dokunur bu yüzden
yaşam/ın
tabirsiz rüyalarına ki
sen var etmek için kendini/
yok olana tutunursun
yok olursun,
var olurken kelimeler…
Tahrik,yüksek dozlu
özlem/lerin
ve kokunun
yüreği zorlamasıyla mı başlar?
neden,
her sabah avuç içlerimde
naftalin kokusuyla uyanırım
ve neden,
her gece inatla bir akşam sefası ölüsü
yaprak yaprak düşer gözlerime?
kimindi o?
neden götürülmedi
ki sıra dışı güdüler
hep aynı şiire düşürür bebeklerini gözlerinin..
bir kaç harf dışında
asılı kalır havada mantığı ki
yüzümü dönsem duvara
kurşuna dizer misin beni bu yüzden?
bir kaç kelime daha eklesem
yokluğuna/
kısalır mı süresi kavuşmaların?
ve yüzün/ahh o yüzün
kıskanç çiçeklerin
saksısı hüzünlü sularda
saklamasına benziyor köklerini
bu gece…
dilimin ucuna kadar gelen
kekeme dudaklarımın
hiç unutmadığı bir ses/
söz/sün
ıslak ve kokular içinde
parmak uçlarımı saklıyorum
avuç içlerime
ve gömerek çizgilerine
biraz daha kader
karanlığım
diz kapaklarını okşuyor
şaşkın heveslerimin ki
düşüyorum
çukurlarına
beni al
beni yak
beni sür
kapanmasını beklediğim
yaralarıma/yarınlarıma
(...)