21
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1379
Okunma
Değerli dostlar. Bay paslı Kronik kalp hastası ve Diyabet hastasıyım. ÜÇ YILDIR doktorum tarafında oruç tutmamam istendi. Üç yıldır oruç tutamamanın büyük ezikliğini yaşıyorum, her Ramazan gelişinde. Sağlıklı olmanın değerini, sağlıklı olanların bilmesi dileğiyle.
Recep, Şaban diyorken
İşte geldi Ramazan
Mağfireti bol olan
Bereketi bol olan
Hâk’ka gerçek kul olan
Şükürdedir dilleri
En büyük servet onda
Sağlık gibi var mı mülk
Kıymetini bilene
En büyük servet o dur
Herkes oruç tutarken
Bana yemek ar gelir
Herkes oruç açarken
Alamam ki o hazzı
Ben kenardan bakarım
Oruç tutan kullara
Sahur da kalkmak gerek
Niyetli yatmak gerek
Orucu tutmak gerek
Kuruyan dudaklarla
Dualar etmek gerek
Saba vakti ezanla
Secdeye varmak gerek
Gün boyu sakınmalı
Günahtan, şerden, kinden
Mide bayram etmeli
Uzun yaz günlerinde
Nefsi ezmeli insan
Mevlâ’ya boyun eğip
Mükafatın alacak
Kalben inanan her kul
Hele o akşam vakti
Tarifsiz duygu kaplar
Gün aşarken tepeden
Yükselir ezan sesi
Mutfaklarda bir telaş
Harcanmıştır emekler
Çeşit çeşit yemekler
İlla pide olacak
Sıcak çorba yanında
Çekince besmeleyi
Dile gelirken dua
“Allâh’ım
Senin rızanla oruç tuttum
Ve
Senin verdiğin rızıkla
Orucumu açıyorum”
İşte kulluk bu demek
Hâk’tan Rıza kazanmak
Kutluyorum dostlarım
Rızaya gidenleri
Yüğce Mevlâ’m affetsin
Ben gibi hasta bedenleri
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜĞZUMSUZ
Berzah da gezen ruhu çekip çıkarmak gerek
Vâveyla’yı durdurup, Hâkka yalvarmak gerek
İşveli gülüşlerin yakıyorken canımı
Bak şimdi arıyorum geçen her bir anımı
Ayrılık kemendini, neden tuttum bilmem ki
Marifetse bu değil, bundan memnun olmam ki
Fakr olan nehirlerle, derya’yı bulamazsın
Tevekkül de şart elbet, vermeden alamazsın
Ümidin hilalini , görmek kolay sanma hiç
Yürekten sevmiyorsan, yâr boşuna yanma hiç
Sabahın seherinde, uykunu böler miyim
Yusuf sabrı olmasa, Tanrı’dan diler miyim
Seni bu ateşlerden, çekip de alacağım
Seni mutlu gördükçe, huzurla dolacağım
Mazlum inlemelerin yırtarken asumanı
Hüzün kervanlarında unutturma simanı
Lotus çiçeği çölde, züleyha’yı anlatır
Leyla,Aslı’da bize LİR sesini dinletir
Seni saran ateşi, ak dağdan görüyorum
Şiir, şiir, kalemle, sevdayı örüyorum
Nasıl severim bilsen, suların gözesini
Okumaktan yorulmam, şiirin dizesini
Feryatla dövünme sen, yoğrulma acılarda
Aşkın ateşlerinde, kaybolma bacalarda
Sergüzeşte gerek yok, biliyorsun sevdayı
Birlikte seyr edelim, gökte güneşi ayı
Aşkın Meclis başkanı kız sen mi oluyorsun
Gönül tamir mi olur, burnundan soluyorsun
Acı Hâk’tan gelmişse, çaresiz çekeceksin
O’nun hışmı büyüktür, bolca dil dökeceksin
Şu cihanda sevdanın, vuslatına düş derim
Sevdanın dergahında, sabır ile piş derim
Kalemini kem harfe, kurban falan eyleme
Goncaya gazel düşer, sonrasında ağlama
Şu gönlün aynasını nasıl da parçaladın
Hamd-Sena’lar Râbbe, sevgi olup çiledin
Ümidin yitirip de, gezerken sahralarda
Sevenlere bakarsan, nur olur Zehralarda
Zümrüt yeşili dağlar arz’da değil yerdedir
Onu görecek bir göz, sanmayasın ser’dedir
Avuçta pervaz olmaz, Avuçtan düşmez dua
Sözü muamma sanıp, etme bana beddua
Ey Kirmani sus yeter, bu gül, gülün Alası
Ne etseler yıkılmaz sende gönül Kal’a sı
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
ETEK YAZILARI
BERZAH :1 Kıstak-2-Dinî inanışlara göre ölenlerin ruhlarının kıyamete kadar bulunduğu yer
VAVEYLA:Çığlık
İŞVE: Cilve, naz, eda
FAKR : Yoksulluk, fukaralık
MZLUM: Zulüm görmüş, kendisine zulmedilmişGündüz. 2. Haksızlığa uğramış. 3. mec. Sessiz ve uysal, boynu bükük:
TEVEKKÜL: Herhangi bir işte elinden geleni yapıp daha sonrasını Allah’a bırakma
ASUMAN: Gök kubbe
SİMA: Yüz, çehre
SERGÜZEŞT: Macera
VUSLAT: Kavuşma
KEM: Kötü
HAMD-I SENA: Allaha şükür
SAHRA: Çölleşmiş alan
ZEHRA : Yüzü pek beyaz ve parlak olan kimse.
ARZ: Gök yüzü,sonsuzluk
ZÜMRÜT: Kristal süs taşı
SER: Baş
MUAMMA :Bilinmeyen
PERVAZ : 1. Kapı, pencere vb. yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça 2. Giysilerin yaka, kol, etek vb. yerlerine veya kumaştan yapılmış diğer eşyaların kenarlarına geçirilmiş, dar, uzun parça. 3. Cilt kapağının iç tarafına konulan deri parçası. 4. esk. Uçuş.
5.0
100% (7)