Gözlerimdeki aynada
Kırık düşlerim saklı
Yüreğimi dolduran ise aynı gam
Ve bir yanda senin hasretin
Diğer yanda Diyarbekir özlemi
Alır beni benden
Sürükler tozlu yollara


Kırklar dağından esen deli poyraz
Bir o yana sallıyor yüreğimi
Bir bu yana
Tıngır mıngır sallanan beşik gibi
Depremin yeri göğü salladığı gibi
Sallanıyor yüreğim
Ve bir yanda senin sevdan
Diğer yanda Diyarbekir aşkı
İçerimden içerime yakar beni

Ben gittim ya ikinizden
Adiloş bebenin türküsünden ağıtlar yükseliyor semaya
Surların üzerinde yanan ışıklar
Kalp ağrım oldu bakışlarımda

Ve dağ eteklerinde ılgıt ılgıt yalpalayan rüzgar
Devşirir içimdeki yangınları
Kopartır içimde susan tufanları
Tutuşturur Diyarbekir özlemini içimde
Yakar içimdeki sevdanın meşalesini

Bir sana ağlarım seher vakti leylim leylim
Birde Diyarbekir’e kanarım
De hele lo
Dağ kapıdan bu yani
Anzelden o yani
Varmıdır böylesine başka güzellik


Loş ışıkları yanınca
Ne güzeldir aşkı Diyarbekir’de yaşamak
Ne güzeldir kırklar dağından
Surlara bakarak haykırmak
Ve Sarılmak öylece sevdalı dudaklara
KAYBOLMAK

De hele lo
Bağlar kuçelerinden o yani
Yeni köyden bu yani
Varmıdır ki böylesine samimi
Böylesine sıcak
Böylesine gözyaşlarıyla sarılan bir şehir

Oy oy
Bir yanda Diyarbekir’im
Bir yanda Senin hasretin
İkiniz birden yüklenmeyin bana
Kaldıramıyor küçük kalbim
Dayanmıyor gözlerim
Biri muslukları açıyor sonuna kadar
Diğeri kan ağlıyor

Diyarbekir ve sen
İkinizde içimde kocaman sevda
İkinizde içimde kanayan mavzer yaram
Seviyorum sizi be
Özlüyorum sizi be
Ama bir gün diyorum
Bir gün geleceğim gitmemek üzere
Bekle Diyarbekir’im
Ve içinde beni bekleyen yarim
Bir gün gitmemek üzere
Tutacağım ellerinizi...


Yazan Seslendiren Mehmet Aküzüm