T Ü R K Ü L E R

Türkü deyip geçme, duy, neler vardır,
Âyet var, Hadis var, SÖZÜM türküler.
İstersen nasihat, istersen hasret,
“ Mühür Gözlüm “ gibi GÖZÜM türküler.

“ Keklik Düz Ovada Avlanır “ derler,
“ Bağdat’ta Genç Osman “ alıyor ser’ler,
“ Askerden gelene kurban “ ederler,
“ Çala çala yoran “ SAZIM türküler.

“ Gelin kına yakar narin eline,”
“ Acem Şalı sarar “ ince beline,
“ Baş koymuşum Türkiye’min yoluna “,
Yörük, Türkmen, Kürd’üm, LAZ ‘IM türküler.

“ Çökertme’den “ bir bak, gör “ Gesi Bağı “,
“ Aşan bilir imiş o karlı dağı “,
“ Dalın arasında Ceviz Yaprağı “,
Ovam, yaylam, dağım, DÜZ’ÜM türküler.

“ Allı Turnam, bizim ele varmaz mı “,
“ Çanakkale içinde “ yara sarmaz mı,
“ Kamalı Zeybeği “ zalım vurmaz mı,
“ Kâtip arzuhalım YAZI’M türküler.

“ Adana’nın yolları taştan “ olursa,
“ Kırşehir’n gülü “ güze kalırsa,
“ Yemen’e gidenler “ geri gelirse,
Gurbettir, hasrettir, BİZİM türküler.

Hani “ Çakıcı’mız, Dadaloğlu’muz,
“ Aman Ormancı’mız, ah Köroğlu’muz,
“ Yörük Ali nerde, Hekimoğlu’muz,
“ Aynalı Martin de GEZ’İM türküler.

“ Sadık yâri kara toprak “ olanlar,
“ Elâ gözlülerden “ ayrı kalanlar,
“ Seher vakti kapıları çalanlar “,
“ Beyaz giydirmeyen TOZ’UM türküler.

Neşet, Leylâ’sına sitem ederse,
Mahzunî Maraş’a mahzun giderse,
Çobanoğlu koyunları güderse,
Veysel gibi görmez GÖZÜM türküler.

“ Sarı Mihriban’a “ He diyen benim,
“ Dersini alıp da “ Ce diyen benim,
“ Elif diyen benim, Be diyen benim,
“ Ben sana ne dedim KIZIM türküler.

İster bağlama çal, istersen Çöğür,
Bir uzun hava de, sen ağır ağır,
Ben Türk’üm diyorsan, bir türkü çığır,
İsa Kahraman’ım, ÖZÜM türküler.

02.07 13 İsa KAHRAMAN