senin hanende bugün cuma önemini vaazettiler insanlar ölmemek için gitmesin mi camiye duvar mı çeksinler yüzlerine
şeytan çıktı açığa cem evi cami demedi kapandı siyah külleriyle insan yüzleri kimin tetiğinde "ateş" emri dolaştı kimsesizliğimizde
penceremde bugün cuma önemi insanı sevmem herkes ölmek için mi gitsinler camilere cinlerin elinde silâh v/ur d’ev/ri’m
çık açığa karanlık bulutundan ey insan çöz yüzünün örgüsünü kollarında kelepçe polis uyur gezerliği
kır de
bugün cuma al emrine..
17. 3. 1995 / Nazik Gülünay
Bu şiiri Sivas katliamını düşünerek yazmıştım. O otuz beş insanımızın katledildiği. Bir geç kızın cenazesi de Ankara’ya getirildi.Tesadüfen o gün aynı semteydim. Bu acıyı sanki ailece yaşadık.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sanki deja-vu yaşıyoruz yıllarla birlikte. Sadece mekan ve kullanılan yöntem değişmekte. Umarım aydınlık bekler ülkemizi gelecekte. Sevgiler alkışlar duyarlı yüreğine arkadaşım..
senin hanende bugün cuma önemini vaazettiler insanlar ölmemek için gitmesin mi camiye duvar mı çeksinler yüzlerine
şeytan çıktı açığa cem evi cami demedi kapandı siyah külleriyle insan yüzleri kimin tetiğinde "ateş" emri dolaştı kimsesizliğimizde
penceremde bugün cuma önemi insanı sevmem herkes ölmek için mi gitsinler camilere cinlerin elinde silâh v/ur d’ev/ri’m
çık açığa karanlık bulutundan ey insan çöz yüzünün örgüsünü kollarında kelepçe polis uyur gezerliği
kır de
bugün cuma al emrine.. .......Her 2 TEMMUZ'DA içim acıyor.Yüreğim parçalanıyor. Yazılanları okumak ve yorumlamak, o günlere ve o kara günleri yaşatanlara LANET ETMEK acılarımızı hafifletir mi bilmem ama yine de " LANET OLSUN" diyorum. ......Yazıları ve şiirleri ile acılarımızı paylaşan dostlara da " Yüreklerinize sağlık" diyor, saygılarımızı gönderiyorum.
Önemli bir tema ve duyarlı bir anlatım; aslolan da budur, hiçbir insanın bir başkasının inancını sorgulama ve o inancı kendince yorumlama hakkı olmadığı gibi; inançlı olsun, olmasın hiç bir insana zulüm yapılamaz, yapanlar alkışlanamaz, eğer insansak... Teşekkürler, selam ve saygılar...
Haberleri izleseler, birileri cem evi ile cami yan yana olsun diyor.Ne gerek var Tapınak,Manastır,Kilise, daha ne varsa dizsinler yan yana,birileri ÇAN eşliğinde Namaz kılsın,Birileri saz eşliğinde dua etsin falan filan
Sadece tebrikler diyeceğim:) Konunun özünü anlamadım açıkcası:) Cami biz müslümanlar için önemlidir..Cuma günü de öyle..Her dinin bir sığınma kalesi vardır elbette. Cami bende hep huzur uyandırır.Size bir anımı anlatmak istiyorum..Daha 15 yaşındayım Bursa ya Türbeleri gezmeye gittik.Ulu Camiyi görmek istedim.Ayağımda spor ayakkabılar..Kapıya geldiğimde baktım ki ayakkabıları çıkarmam gerekiyor..Nedense o anda bağcıklarını çözmeye üşendim.Ve anneme hadi geri dönelim başka gün geliriz hem bak örtümüzde yok dedim.Tam dönüyoruz nur yüzlü sakallı bir adam belirdi..Camimizi gezmeden mi gidiyorsunuz dedi..Başka zaman gezeceğiz dedim tebessüm ederek..Bağcıklarımı çözmek istemedim hem örtümüzde yok dedim.Adam gene tebessüm etti.Ben dedi Camimin Hocasıyım..Kızım bak onca turist nerelerden kalkıp bu güzel Camimizi gezmeye gelmiş..Sen şimdi utanmadan geri mi döneceksin dedi..Yüzüm kızardı haklıydı Hoca..Örtümüz yok dedim askılı tişört vat üstümde günah dedim..Tekrar tebessüm etti..Günah insanın yüreğindedir..Niyet önemlidr..Ben sana bir örtü veriririm istersen örtebildiğin kısımlarını örtersin gerisini bırak Güzel Allahuımız karar versin.. Bazı şeyler nedense hep bu yüzden erteleniyor..Kura-ı Kerimi de yıllarca günah diye ele almadı milletimiz dedi..Sen içini ferah tut gez camimizi..Ha hala üşeniyorsan ben ayakkabının bağcıklarını açarım dedi..Yerin dibine geçmiştim..Estafurullah efendim dedim ve hemen ayakkabılarımı çözdüm..Bize birer örtü verdi ve biz içeriye girdik..Orda duyduğum o anki hzuru hiç bir zsaman tatmadım..İçimden geldi yazdım:) Şiire ne kadar uydu bilmem..Tebriklerimle.
Şiirde camiye girme demadim ama, güzeldi yorum. Biz çocukken 4 yıl kur'an kursuna gittik, namaz kıldık camide. Hocamız sabah namazını camide kılmak çok sevap dedi. Sabah namazını kılmak için bile gittik camiye.
Sözüm gerçek müslümanlığa ve dinimize, dinlere değil. Allah adına cinayet işleyip yüzlerini cami peçeleriyle kapayanlara.
Şiirde camiye girme demadim ama, güzeldi yorum. Biz çocukken 4 yıl kur'an kursuna gittik, namaz kıldık camide. Hocamız sabah namazını camide kılmak çok sevap dedi. Sabah namazını kılmak için bile gittik camiye.
Sözüm gerçek müslümanlığa ve dinimize, dinlere değil. Allah adına cinayet işleyip yüzlerini cami peçeleriyle kapayanlara.
bazen derim şair bile niçin yazdığı tam kavrayamaz okur tiftikler ve şair düşünür
cuma sözcüğünde olduğu gibi( bir ve üçüncü bölüm)
halbuki insan yazarken farkında olmadan yılların birikimi aktarır dünya görüşünü o anda yazdığı Madımak'tır ama derine indiğinizde insanlık tarihidir ezen/ezilen; yüz yıllardan hor görülen/gören sömürülen/sömüran
Bence(kesinlikle diğer yorumlara söylemek için yazmıyorum, sadece kendi düşüncemdir) şair cami yi hem yaşamak, hem ölmek için anlatırken;
yaptığı din tarihine bakışı ve sözde Müslümanların dinde yaptığı tahribatı anlatmaya çalışmış Madımak üzerinden.
Şair;
dini yobazlaştırmanın sakıncasını esasında çok güzel anlamlandırmış. günümüzde cami edebiyatının yaptığı toplumu keskinleştirmesi; ayrıştırması, benden olmayanlar yaşamasını ta seksen ihtilalinden bu yana yapılan cami edebiyatının sonunu değil midir?
Benim küçüklüğümde oturduğum semtin &80'i aleviydi. Ben onların oruç ayı başladığında anlardım küçük halimle v saygı duyardım. Hiç de ne tartışma ne de kavga olurdu.
Şimdi başta ert olmak üzere sadece cami dışında yaşayanlar(Müslüman bile olsa) dışlanmıyor mu? Öfkeyle bakıl mıyor mu? Hayır diyen varsa Sanırım Fransa'da yaşıyor. ve bunların temeli yıllar önce şairin kaleme aldığı yıllardan çok çok önce atılmadı MI?
Şair ne güzel anlatmış toplumsal bakışı camiden görünen (elbette sözüm tüm camiye gidenlere değil.)
Ayrıca;
şairin Notuna gerek var mı? dedim ben de anlamadım Madımak olduğunu. Madımak olduğunu anlamaya gerek yok ki zaten. Sonuçta şu anda nasıl her yer taksimse her yer madımak'ta.
tebrik ve saygılarımla
ersinbaşeğmez tarafından 7/2/2013 8:42:46 AM zamanında düzenlenmiştir.
Şiir yazarken bir olay ya da süreçte kalmıyor insan. Tüm olarak kavramaya çalışırım çoğu kez. Bu şiirde öyle. Madımak etkisiyle yazdım ama yaşanılan süreç ve geçmiş de var işin içinde..
çok teşekkürler,
notu anlamakta zorlananlar için küçük bir bilgi olarak yazdım.
Şiir yazarken bir olay ya da süreçte kalmıyor insan. Tüm olarak kavramaya çalışırım çoğu kez. Bu şiirde öyle. Madımak etkisiyle yazdım ama yaşanılan süreç ve geçmiş de var işin içinde..
çok teşekkürler,
notu anlamakta zorlananlar için küçük bir bilgi olarak yazdım.
1. Bölümde: ''insanlar ölmemek için gitmesin mi camiye''
3. Bölümde:
''herkes ölmek için mi gitsinler camilere''
En azından iki bilinmeyenli bir denklem gibi. Oldum olası matematiğe kafam fazla çaılşmaz..Çıkamadım işin içinden...Camiye ölmek için mi gideceğiz yoksa hayatta kalmak için mi?
1993'te olduğunu çok iyi biliyorum. Çünkü erkek kardeşimin bir kızı dünyaya geldi o yıl, Pınar. Biz onlardaydık. Ankara'ya getirilen cenazelerin de tanığı olduk. Aradan kaç yıl geçti unutabildik mi?
Bu şiiri yazarken Sivas katliamını düşünmüştüm. O televizyonda her izlediğimde tüylerimi diken diken eden. Oldukça kaba ve yoz bir ses: yaksana lâ- diyordu.
Tam bilmiyorum ama sanıyorum o gün cumaydı. Bana böyle yazdırdığına göre.
Bu ve benzeri şiirlerde şiirin hikayesini yazasak sanırım daha kolay olur anlamak...1995..Benim için bir soru işareti..Siz biliyorsunuz...Yorumlara baktığımda başka bilenler de var ama ben bilmiyorum mesela.
Neden yazdığımı ben de çözmeye çalıştım. Bunun için 1995'e gitmek gerek.
Bu güne uyarlarsak insanlar yaşamak için camiye sığındılar. Ölmek için gidilmez elbette, öyle hocalar vardı ki, zatan camiye girince yaşam ölürdü. Oysa tam tersi olmalıydı, nasıl yaşayacağımız, sorunlarımız çözülmeye çalışılmalıydı. Şiiri herkes kendince yorumlayabilir..
1993'te olduğunu çok iyi biliyorum. Çünkü erkek kardeşimin bir kızı dünyaya geldi o yıl, Pınar. Biz onlardaydık. Ankara'ya getirilen cenazelerin de tanığı olduk. Aradan kaç yıl geçti unutabildik mi?
Bu şiiri yazarken Sivas katliamını düşünmüştüm. O televizyonda her izlediğimde tüylerimi diken diken eden. Oldukça kaba ve yoz bir ses: yaksana lâ- diyordu.
Tam bilmiyorum ama sanıyorum o gün cumaydı. Bana böyle yazdırdığına göre.
Bu ve benzeri şiirlerde şiirin hikayesini yazasak sanırım daha kolay olur anlamak...1995..Benim için bir soru işareti..Siz biliyorsunuz...Yorumlara baktığımda başka bilenler de var ama ben bilmiyorum mesela.
Neden yazdığımı ben de çözmeye çalıştım. Bunun için 1995'e gitmek gerek.
Bu güne uyarlarsak insanlar yaşamak için camiye sığındılar. Ölmek için gidilmez elbette, öyle hocalar vardı ki, zatan camiye girince yaşam ölürdü. Oysa tam tersi olmalıydı, nasıl yaşayacağımız, sorunlarımız çözülmeye çalışılmalıydı. Şiiri herkes kendince yorumlayabilir..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.