Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
Aylin Çalışkan
Aylin Çalışkan

Portreler/ sızılı ölümler yatağı

Yorum

Portreler/ sızılı ölümler yatağı

( 6 kişi )

3

Yorum

7

Beğeni

5,0

Puan

2212

Okunma

Portreler/ sızılı ölümler yatağı

Portreler/ sızılı ölümler yatağı


geçen geceydi.’’insanın kendini ölüme yakın hissetmesi ne boktan, yaşamaya değer gösterilen onca şey varken’’diye geçirdi aklından kadın aynaya gözleri saplanmış gibi bakarken.

Bu şehrin içine hapsettiği lanetli ruhları olmalı. yada benim bu içine sıkıştığım bedeni reddeden ruhum eski hayatında affedilmez bir günah işlemiş olmalı.
yoksa her gece ölüme bir adım daha yaklaşan ayaklarımın, sabaha gözlerimi görmekten yoksun bırakan ağrıların başka bir açıklaması olamaz.

bu mahiyetsiz yaz gününde,
ağlamayı unutmuş bir kız çocuğu evlat verdim doğmak bilmeyen anneme, ve birazdan yine geçeceğim şehrin bir yakasından bir yakasına. gözüme ilişen onca şehir manzarasına inat o yoksul adamları ve çocukları göreceğim,ki böylesi kimsesizlik cihanda görülmemiş. içim ağrıyacak. çare olamamaktan, yanına ilişip anlıkta olsa bir mutluluk bahşedememekten, bitten yaraya dönmüş başlarını okşayamamaktan, hırpani elbiselerinin örtmeyi beceremediği o çelimsiz bedenlerinin hoyratlığına inat o zarif gülümsemelerini ölümsüzleştiremediğim için kahrolacağım.
kendimi küçük bir tanrı mı ilan ettim yoksa?
biliyorum,tüm hadsizliğimle kedilerden cinayet çıkardım,düşlerden mutsuzluk.
bu hissettiklerim ve yazdıklarım yüzünden beni bir gün ateşe verecekler.
dostluğundan aforoz edenler ne demek istediğimi anlayamadıkları için,
öngörülerinin sığlığı ve kahrolasıca egolarının altında ezilip kaldıkları için, ağızlarından salyaları aka aka beni lanetleyecekler.
belkide hep isteyipte dokunamadıkları bedenimi tamamen ortadan kaldırmak için.bilmiyorlar,
ben ruhumun en karanlık odasında,kötürüm bir aşka bakıyorum.
.........

geçen geceydi,işte yine o kabus...
kanter içinde kalıpta uyanamamak kadar kötü ne olabilir ki? lal bir dili kestim ucundan...
etimi dilim dilim doğradıklarını görüyorum. görmek ne kelime, o uyku halinin tüm savunmasızlığıyla tenimi kesen çelik bıçağın acısını bedenimin her zerresinde hissediyorum.etimin yırtılışını, önce fışkıran sonra usul usul sızıntıya dönen kanımın akışını, elimle tampon yaptıkça tuz dökülmüş gibi yanışını, her şeyi ama her şeyi hissediyorum.defalarca,kan kustu şafağım,safra kustu kalemimin körelen ucu...
oysa;
kollarımı ve bacaklarımı kendim kestiğimde hissetmiyordum bu acıyı,
gerçekte hissetmediğim bir acıyı rüyamda zerrelerime kadar hissediyor oluşumun nasıl bir bilinçaltı oyunu olduğunu hala çözemedim.çatal söylemlerin zehriyle bulansın zihni tek amacım.
hayata o yaşlarda duyduğum hınç mı köreltiyordu duygularımı?
yoksa ben yaşlandıkça gardımı düşürerek tamamen mi savunmasız kaldım?

geçen geceydi...,evet evet geçen geceydi.... rahmimi duygusuzca dölleyen ademoğlunun vefasızlığını iliklerimde hissediyorum.ayrılıklardan bir ucube doğurdum ufku kalabalık bir laf cambazına.
yattığım yatakta kendimi sıkıyorum. tüm kaslarımı, bir damla terin bile vücudumdan akmasına izin vermek istemezcesine sıkıyorum kendimi.ant olsun bu sefer bu çocuğu doğurmayacağım.
az sonra hadi be nasıl abartmışlar diyerek aymaz bir alaycılıkla izlediğim filmleri gölgede bırakacakmış gibi gıcırdayan kapının arkasında belirecek azrailim.iki çıplak bir hamama yakışır söylemiyle
korkmayacağım,
karşı koymayacağım
bağırmayacak ve ağlamayacağım,
ben ademden olma havvadan doğma ayşe...
iki şiir bir aşka yakışır diye söylendim kendi suretime,
bu dünyanın tüm ağrılarını yere yıkıp
karnım yüklü
amel defterim karanlık
elimde kuru bir inancımla geldiğim toprağın karanlığına ulaşacağım.
iki ölüm bir kefene mahiyetinde.



......
geçen geceydi.
ağlamayı unutmuş bir kız çocuğu evlat verdim doğmak bilmeyen anneme.
ki böylesi kimsesizlik cihanda görülmemiş.

ben ruhumun en karanlık odasında,
kötürüm bir aşka bakıyorum.

geçen geceydi...
ayrılıklardan bir ucube doğurdum ufku kalabalık bir laf cambazına.
kedilerden cinayet çıkardım,
düşlerden mutsuzluk.

geçen geceydi...
lal bir dili kestim ucundan
çatal söylemlerin zehriyle bulansın zihni tek amacım.
kan kustu şafağım
safra kustu kalemimin körelen ucu
iki çıplak bir hamama yakışır söylemiyle
iki şiir bir aşka yakışır diye söylendim kendi suretime
iki ölüm bir kefene mahiyetinde.

Aylin... Portreler/sızılı ölümler yatağı

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (6)

5.0

100% (6)

Portreler/ sızılı ölümler yatağı Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Portreler/ sızılı ölümler yatağı şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Portreler/ sızılı ölümler yatağı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Baran ömer
Baran ömer, @baranomer
27.6.2013 21:58:11
5 puan verdi
Güzel..kalemin daim olsun...
İsa inan
İsa inan, @isainan
26.6.2013 00:14:02
5 puan verdi
geçen geceydi.
ağlamayı unutmuş bir kız çocuğu evlat verdim doğmak bilmeyen anneme.
ki böylesi kimsesizlik cihanda görülmemiş.

ben ruhumun en karanlık odasında,
kötürüm bir aşka bakıyorum.


merhaba aşkın ve şiirin ustası tebrikler
çok güzeld, ve doyurucu
gecemi ayışığıyla birlikte aydınlatan
aşkla kal güzel insan
hep kurduğun düşte
bıraktığın gülüşte kal
Şükran AY
Şükran AY, @sukranay
25.6.2013 19:30:10
5 puan verdi


üryan sevda sûr' u hangi kıyâmete peki ? Güneşte üşür an gelir ...hem de öyle bir üşür ki ...ateşler yağmur gelir...

Etkileyici ve çok çok güzeldi Aylin Hanım. Gönülden kutlarım değerli eserinizi.Sevgilerimle.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL