2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1600
Okunma
İstanbul... İstanbul olalı...
Görmemişti böyle keder...
Bunu söyleyen kadın haklıydı....
Kaç sevdaya tanık olmuştu da;
Canını yakan...
Her değdinde kanatan yüreğini....
Kendi sevdalarıydı...
Bir de benimki....! ! !
Fatih’ e kaptırdığında gönlünü...
Yıllanmış şarap kadar lezizdi istanbul....
Taş gibi kadındı yani....
Savurduğunda saçlarını yeditepe birden titrerdi...
Göğüslerinin arasından sızan ter damlacıkları..
Muhteşem dehlizler oluşturur...
Sinesinde biriktirdiği o tuzlu ter;
Kainatın aklını başından alırdı...
Alırdı da... O, sultanlara selam vermezdi...
Vazgeçilememezliğin tadı bir hoştu....
Yerle gök arasında sığınılacak bir mabetti sanki....
Nasıl da yakışıyordu İstanbul’ a bu kibir..! ! !
Kaç günahsızın kanına girmişti gece yarıları....
Analarının kucağından..! !
Karılarının koynundan..! !
Nasılda çekip çıkarmıştı gece yarıları....
Yıldızlar, kanrevan yüzlerine aksederken...
O cengaver delikanlıların...
Hiç yanmamış mıydı canı...? ?
Gerdanında ölümü bu denli ağır tadan...
Bir tek gece bile sahip olabilmek için bu ilahi tene
Ömründen ömür çalan bu amansızlar için...
Hiç yolmamış mıydı saçlarını...? ?
Derler ki, tek bir göz yaşı bile dökmemişti İstanbul....! ! ! !
Bu ne dik başlılık...! ! ! !
Bu ne korkusuzluk İstanbul....! ! !
Tek kusuru kusursuzluğuydu....
Bu, Cihanı muma çeviren kadının..! ! !
İşte tam bu sıralarda...
Fatih yakıp kavurmuş...! ! !
Taş üstünde taş bırakmamıştı yüreğinde....
Bu akıl almaz...Bu ele avuca sığmaz kadına...
Bu şiddetinden Rabbin koruyacağı kadına...! !
Diz çöktürmüştü.....
Karanlık çökerken daha mabetlerde buluyor kendini..
Mumlar adıyordu İsa’ya....
Çok geçmeden secdeler edecekti yaradana....
Konstantin’i ne elim bir ihanet bekliyordu....! ! ! !
O gece Haliç’ te bekleyecekti Fatih....! ! !
Bir güvercin kanadında uçarak gelecekti İstanbul....
Alnında peygamber mührü....
Ardında Sultan Fatih....! ! ! !
Fatih’ in gözlerinde haklı bir gurur...
Asalet katre katre yüzünde...
Hergece kandiller yanacaktı İstanbul’ un gözlerinde...
Hergece farklı bir lezzetti İstanbul Fatih’ e...! ! ! !
Ayasofia...! ! !
Bu sancılı gecelerin ardından vaadedilen...
Evlad – ı Cihan’ dı Fatih’ e.....! ! ! !
Kıble Kabe’ de ne mübarek evlattı....
Göğsünde iman... gözlerinde İstanbul....
Ansızın çekip gitmişti Fatih...
Bu ne acıydı...
Bu nasıl ızdıraptı yarabbi...? ?
Şafakla sokaklara fırlıyor..
Çığlık çığlığa her sokakta Fatih arıyordu İstanbul...
Alnı secdeden kalkmıyor...
Yalvarıyordu....”dön”..! ! ! Muhammet aşkına....! ! ! !
Etekleri değiyordu ıslak sokaklara...
Minarelerden yükselen “sela”lara karışıyordu...
Bakir hıçkırıkları....! ! !
Acıdan inliyordu İstanbul...! ! ! !
Nasıl çekip gitmekti bu Fatih...! ! ! !
Ne O’ na tapanlar avutuyordu yüreğini...
Ne laleler...
Ne de Kız Kulesi....
Ve o günden sonra hiç kimsenin yatağına girmeyecekti...
Kin kusuyordu İstanbul..
Gece gibi çökecekti her şeyin üstüne....
Hiç kimseye merhamet etmeyecekti...
Bu tehlikeli kadın...! ! !
Faili meçhul cinayetlerin azmettiricisi olacak! ! ! !
Sultanın torunlarını teker teker harcayacaktı...! ! !
Ve ne zaman minarelerden yükselen selalar duysa
Yerle bir olmak isteyecek...
Yürekleri sızlatacaktı yakarmaları...
Yarabbi...! ! ! ne zaman kopacak kıyametim...! ! ! !
Dayan İstanbul....dayan...! ! !
Bu kederi taşıyabilen....
Bir sen kaldın.... birde ben....
Biraz daha dayan....! ! ! !
Yasemin Külahlıoğlu/İSTANBUL...