22
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
3474
Okunma

Aynı şarkının farklı notalarıydık,
Ardı sıra sürüklenen ezgilerden süzülen.
Çöle düşen seraptı o,
Dokunsan kaybolacak gibi nazenin.
Gecelerden bir gece
Ve sen ey süreyya yıldızı;
Gözlerin gönlüme mihmandar…
Ellerimi uzatsam
Dokunmaya korktuğum ey yar!
Sen gerçeğim,
Sevgi pınarından damıttığım özüm,
Her şeyimsin.
Hani hep Mecnun idi Leyla’ya yanan?
Yanan Leyla ise madem; sen Mecnun
Ve bu Leyla sana mecbur.
Ürkek adımlarla gölgen oldum ardın sıra.
Yüreğimde sen ve zamansız sevdan…
Bizim olacak masalın en orta yerindeyim.
Zamana ve mekâna meydan okuyor,
Seni özlemle ruhuma sarıyorum.
Bencildir sevdam hiç olmadığım kadar.
Bir varmış bir yokmuş deme;
Öyle çoksun ki bende…
Saki sunmuştu ab-ı hayatı ellerinde.
Ab-ı hayat denilen bir katre su…
Oysa leblerinden dökülenler ebediyetti.
Burcu burcu sevda kokan teninde
Güne güller açtırır,
Âleme bin bir güzellik saçarız.
Ey sevgili!
Yeter ki gel sen…
Ey can dediğim, canımdan içre bildiğim,
Bezm-i eleste sevdiğim;
Gel sen…
İkinbin onüç haziranı en kara şehrin gecesinden…
Şiir ve yorum : Şule Şahin