"ayrıca şunu da söylemeliyim ki ben hiçbir zaman karabatak görmedim"



kıskıvrak yakalandığında bir zebranın dizleri üstüne çöküp: yapma dostum,durum hiç de sandığın gibi değil,demesi kadar gerçekçiydin
konuşulan hiçbir sözün anlamı aranmıyordu ve söylenen sözleri toplama örgütü çoktandır iş yapmıyordu
malulen emekli oldum
kilotları tersten giyme özelliğim var ve kahramanın olabilirim hala
mantık dairesinden bakacak olursak
senin bana akşamüstleri gelme özgürlüğün
benim odunları yaş bırakma lüksüm var
ağzında parmağım varken konuşma



bir gün bir filin zıpladığını gören aslan hortumuyla yıkanırken
organlarının tel tel olduğunu hissedip
bir kuyuya taş atmış
alegori bu ya
bir insanbakıcısı olan zürafa,karısını boyuna bakmadan azarlamış
zürafa boynunu bükmüş ve en kalın sesiyle güle içini dökmüş



humma,çaresi yok
halüsine olmuş ve nevrotik her doğumun beyninde yeri var



koş bakalım sevgi koş
adını anarsam düz döneyim yerimden
hadi bunu da şiirleştir
emekliliğimin gününü görmeyim ki
bekarım ben
sıkı sarıldığım uzuvların yalancı


,,,

ilk bahar ,yaz son bahar summertime...