Güneşin günbatımında
ayın güneşe dönük yüzü parlar
kaybolan kızıllıkta yeni ay düşer
gizil vadilerde
umursamaz saklambaç oyunlarında
sisli gölgelerle elele
gidenler ahvalimiz le alay eder
gizil vadilerimde


beyaz zambakların narin yaprağına düşüyor
ilk gölgeler ilk kan
göğsüme yumruk olup sarsıyor
sukutü çığlıkta...
s/esin aşk dilenen bu/sen
ah bu ne çok siyah ne çok yalnızlık

aşkının dokunuşunda yağmalanan
kelebek hayatlar

akşamın gurubunda
işte tamda bu anda
canıma can olmanı delice isterken

dudakların
gögüs ağrılarıma deva niyetine
içtiğim meyan şurubu
sukutü hayal
bilinç altımda bir kadın hükümdar
duygusal sancılarda
karanlıklarda ağu ’lu
dilimin ucundaki
adın


ne çok ölü ceninler doğuyor ne çok
aşkla çoğalmalara inat


ah melal
ah Akdeniz kokulu yar
gizil vadilerimde
azametli bir hükümdar
hükmedemiyor akan gözyaşlarıma
ah aşka netameli yar



her vazgeçişimde
karınca adımlarında aşkına yürüyorum
beyaz zambaklı yapraklarda
Ak/deniz kokun var

bir nefes umut doğuyor büyütüyorum
nağmeli sesinde
aşkının med /cezirler inde boğuluyorum


Esmer akşamlarda inleyen şarkılar
hicaz makamında
duyuyormusun?
bodoslama
aynadaki yansımamda
kırılıyorum
görmüyorsun



ölü bir martının özgürlüğünde
bu kanat çırpmaları
yüreğine bu gurbet akşamları
toz duman sisler içinde
yönünü bulma çabaları
yürek çarpıntılarım
onulmaz bekleyişler im
aşka iştiyak
yüreğine iştiyak
ölüme iştiyak


MELAL_Can sıkıntısı
MEYYAL_Aşırı meyil
GİZİL_Varlığı ortaya çıkmamış potansiyel
İŞTİYAK_Göreceği gelme özlem güçlü istek
GURUP_Bölük
MELİKE_Kadın hükümdar
Mimi Canoğlu


............Seçki kuruluna Şiirimi beğeniyle taçlandırdığı için Saygı ve sevgilerimle
Sevgili Sebahat Kara ’ya şiirime ses olup ruh verdiği için sonsuz teşekkürlerimle...