Evliyalık paraya, sarı pula belendi
Ayak altında iman, olmadık puta rağbet
Kinin içine pişkin, kuru turab elendi
Eller yanmasın diye çürük çaputa rağbet
.
Hoca vazı berdevam, dik dursun kariyerler
Gizlice ışık vurun, ak nur sansın her avam
Hak zatından bihaber şeytani bariyerler
Baba yâdigârları, gösterişlere devam
.
Tıpa tıp’ı anglikan, kesesinde aforoz
Ruh’a lezzet değilde, cesete davet verir
Tavuk olmuş ıhvana, atadan ithaf horoz
Seherde ötenlere, sade adavet verir
.
Hıh deyipte burundan düşmüş bu şeytan velet
Dört koldan hazırlanmış, torba değil büzülsün
Nefsini ulu eyle, şanı yedi düvel et
Hacegân şeceresi, üzülürse üzülsün
.
İki lafım var sana, toprak şahidim olsun
Başını koparmadan, mezar kabul eylemez
Tekâmülün taş ile, o taş ahid’im olsun
Zebaniler biz gibi, kundaklayıp leylemez
.
Yoksulun dedikleri, İbret-i âlâ olsun
İbrahimin kırmayıp, balta astığı sensin
Olsun eğer yalansa, şu varım da lâ olsun
Kepuzelerin kabz’ı, ayak bastığı sensin


Turap :: arapça TOPRAK
Lâ :: Arapca :: yok demektir....
Anglikan : İngiliz kilisesine bağlı olan kimse
Adavet :: Düşmanlık
Kabz :: tesellüm geri almak, almaya zorlamak...