Heyecanlı

Bilmem ki
ne istiyor nedir derdi
derdini bir anlatabilse
sağa sola düşe kalka
iniyor yokuştan aşağı
misali geçirmek havale
oysa eli hayli güzel
maça kızı papaz
istemediğin kadar vale

freni tutmaz kamyon misali
ki bu inişle
her iki adımda bir kez
öpüyormuş toprağı

yalap yalap yalpalayıp
sonunda ayağı kayıp
takılınca bir vir/güle

işte olacağı buydu
oysa kara maşlahlı üç muhafız
olmalı değil mi yolun başında
hadi biri hastalandı
yandı birinin de evi
biri de akşamdan kaldı
olmaz mı dahi bir nokta
bu civcivli stadyumda

diyorlar ki iki canlı
yazık ya hu şu tazeye
dedim yook canım değil gebe
daha çok eksiği varmış

sabah erkenden düşmüş yola
gidiyormuş mektebe
bu artık son imtihanmış
ne iki canlısı mirim
düpedüz heye/canlı

boynunda takıları şangur şungur
dans ediyor etekleri
yanar döner esvabıyla
günahıyla sevabıyla
bu sefer toprağı öpse iyi
öpüşüyor bir evin yekpare camlarıyla

işte bütün mesele
kırmızı bültenle geçmiş adı azılı bir şiirmiş
bilmem kaç prömül çıkmış alkol

her şeyde bir hayır var
böylece yakalanmış

2/Mayıs/2013/Perşembe/Bodrum

Yüksel Nimet Apel