Saat yine gece yarısını buldu,
Yalnızlık desen diz boyu,
Soğuk, hava çok soğuk,
Üşüyorum...
Saçıma yağan karlardan mı yoksa yanağımdan süzülen sağanak göz yaşlarındanmıdır bilmem,
Üşüyrum...

Ben kimseyi senin kadar sevmemiştim,
Kimseye bu denli güvenip bel bağlamamıştım,
Hani vardır ya,
Aç, susuz bir yetim sokakta, fırının önünden geçerken ekmeğin kokusuyla sarhoş olur,
Hani, içi titrer,
Sadece o kokuyu duymak için her gün o saate o fırının önünden geçer,
Geçer de, çevresinde ki onca kalabalık ondan habersizdir,
O ise o denli özlem doludur ki o sıcaklığa,
O denli içi ister ki,
Öyle işte.
Ben de her saniye, her dakika ya resimlerine bakıyorum,
Ya da bana yazdığın eski mesajlara, mektuplara...
Üşüyorum...

Uykudan kan ter içinde fırlıyorum, her gece,
Sonra başıma önce sağa çeviriyorum, sonra sola,
Seni arıyor gözlerim,
Sonra elimle yokluyorum yatağı,
Yatak soğuk,
Gözümden yaşlar süzülüyor,
Ağlıyorum,
Hıçkırıklar düğüm düğüm boğazımda,
Nefesim kesiliyor, sonra geçmeyen ağlama nöbetleri...
İçim yanıyor ama bedenim üşüyor,
Hani derler ya zangır zangır, işte öyle titriyorum.
Sonra resmini çıkarıyorum yastığımın altından,
Yüzüne dokunuyorum,
Santim santim,
Kocaman bi öpücük katıyorum güzel yanaklarına,
Resmin ıslanıyor göz yaşlarımla,
Bu yüzden sarardı biraz, birazda yıprandı,
Özür dilerim ama çok özlüyorum, üşüyorum...

Bazı geceler güneşi bir daha göremeyecek gibi hissediyorum,
Doğmayacak gibi,
Yarın olmayacak,
Sen olmayacaksın gibi,
Korkuyorum ve...
Üşüyorum.

hep dediğim gibi,
Mesafe diye bir şey yok aslında,
Bir otobüs, bir tren, paran varsa bir uçak bileti kadar yakındır sevdiğin aslında,
Ama gidemiyorsun,
Ve ben yine üşüyorum...

Sana ihtiyacım var,
Salakça, belkide safça ama çok seviyorum seni,
Ben öyle biri gider biri gelir diyen biri olmadım hiç,
Olamam da,
O yüzden tecrübeli değil aşk denilen oyunda,
Sıkıyorum seni, bazen de boğuyor, bilmiyorum.
Ama ben burada üşüyorum, yalnızım, korkuyorum...
Ben kimseyi bu kadar sevmedim,
Özür dilerim,
Çok soğuk, üşüyorum...

Ömer ERASLAN 25.04.2013 Saat : 22:53