Düşlerim şahittir gidişine kuşların
Gözlerine zamanından önce düşen güz
Gözlerime düşen hüsran
Kalbim kalbine içerlemiş de
Umurun mu değilmiş!
-inanmam-



En çok da göğün yüzü ıslanmış o akşam
Sen şaşırmamışsın
Ben izlemişim olanı biteni
Kirli bir camdan
Cam beni seyretmiş ıstıraplı
Ah yalan
Yalan olmalı
Yılanların ağzı olduğu ısıran



Süt kokusu
Ana koynundaki bereket
Ve sen bebek kadar aciz, şefkate aç
Nankörlük müydü sahi
Merhametin sınırlarını çizen



Dikenli tele takılan fistanımdaki kuşak
Çözülünce
Düştü beslediği diyet sabrımın
Ahlarım
Vahlarım
Talan olmuşluklarım
Ölümüne çarpışmışlıklarım ve
Çarpışamadan yenilmişliklerim
Alnında bir çizgi sadece
Ve yürüyorsun yok sayıp alnını



Yastığın, seccaden küsüyor benden önce
Uykuların küsüyor rüyalarına
Ben küsmem sevgilim kuşlara
Göğüm daralır bir akşamüstü
Göğsüm daralır ardından
Ufkum kaybolur da
Ummanlara dikerim gözlerimi
Azıcık mavi
Azıcık yakamoz çalarım belleğimden
Uyuturum göç mevsimlerini dizlerimde ninnilerle



Sen toparlanırsın bir akşamüstü
Rayların dili çözülür gelişine
Benim güneşim tutulur
Utanıp kaçar sana yazdığım masallar sayfalarından
Hiçbir kapıyı açmaz artık cebimdeki anahtarlar



Düşlerim ortalığa düşer ayan beyan
Dayan der evcilleşmiş sadık yanı aklımın
Zehrine bandığım gözlerini düşerim hesaptan
Sıraya girer ellerin, kolların, dudakların
Sıraya girer mevsimler



Bana mağrur bir hoşçakal repliği düşer bu sahnede
Ağlarım
Çok ağlarım.