1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
806
Okunma
Yalanlarını astım gecenin tavanından aşağıya
Kan damladı, kal damladı yıldızların bakışından
Üşüdü gece, sımsıkı sarıldı karanlığa
Kızdı, çattı altın rengi kaşlarını ve yağmurlarını yağdırdı karanlığın
Yaklaştım, bir buse yapıştırdım gecenin yaşlarına sana dair
Hüzün doldu kalbi koyu gecenin renginde
Yer inledi, yar dinledi, gece sustu, siyaha küstü
Titredi gecenin elleri, denizler köpürdü, yıldızlar düştü ayaküstü
Yumuşak bir tebessümü koptu ince damlalarından
Sırılsıklam oldu her yer, gecenin güneşini kaldırdım ellerimle
Her şeyi bulaştırdım gecenin kayboluşuna
Ellerimi devirdim gecenin bileklerine, yıldızlar kaydı, ay kaldı
Hissettim karanlığa dolanan siyahın kalp atışlarını
Durdu ve gülümsedi gece gözleriyle
Keskin bakışlarıyla yırttı gecenin tavanını
Ay düştü, düşler düştü, gece bir düş’tü ve bir kez daha düştü
Gece, uykuya yattı, gündüz uyandı
Güneşi çektim alacakaranlığın perdelerine
Dilini ısırdı afilli gece ve sustu
Güneş uyandı, gecenin kalbi yine yandı
Bekledi, bekledi, saatler geceyi vurunca karanlığını ekledi
5.0
100% (1)