gece ne güzel yakışıyor sana çingenem
eteklerine takarsan bir de
sarısını direk lambalarının
şeffafını giyin en uzak yıldızların
gözüksün baldırların
kaldır kaldır vur bağrıma
tek kelam bile söylemem




şalın olsun sessizliği ankaranın
yırt istediğin yerden inadına
bak ay’da doluma yakın
sakız yerine al ağzına
patlat patlattığın kadar
uykuları dağılsın fakırın fukaranın



tanıdın mı beni
endülüste dilenirken bir geceliğine
göğüslerine takmıştım son tekliği
üstelik yol paramdı venedike
bırakmadım erkekliği



hadi mavilim
kıvrak tut bellerini
zaman dar parlamasın seher
al avcuna kayan yıldızları
tutmasın kimse dilek
yan yak aldırma
ben çizmişim arşın şekillerini
ayıptır söylemek



daha çok kırmızıdan savur göbeğini
lâl olalım al olalım
yaşadığını sananların gündüzleri
karanlıkların da dili olduğunu anlatalım



hadi çingenem
bir fındık kadar küçültmüşüm dünyayı
sana takı takacağım
bak,ellerimde külçem










kasım