Şu gökyüzünün derinliklerinde
Kaybolsam yıldızlara kadar
Bulutlar gibi mağrur
Geçsem şu yeryüzünün üstünden
Ağır ağır.

Dağlar gibi sarsılmaz
Nehirler gibi hareketli olsam
Baharı işaret eden kelebeğin
Kanadında nokta
Bülbülün sesi,
Güle hasret,
Ve her şeyi yoktan var eden
Rabbin muradına ram...

Ne çok şey istiyorum
Lakin biliyorum:
Rabbimizin Rahmeti büyük;
Bizi bu zalim halimizde bırakmaz
Bırakmadı vahiyle görüyorum.

Kalbim bir kum tanesi
Denizin dibinde,
İnci olmak muradı,
Dalga dalga hayat içinde
Savruluyor.
İradesiz atılan onca adım
Bir sır vermiyor üstüne
Kendini bilmediğin zamanlar çoğalmış
Her an üstüne çizikler atmış.

Yaprağın üstünde çiğ kadar ömrüm
Ne yapsam ne etsem yükselmek gerçek
Geride bırakılan küçük bir iz
İnsan kendini çok önemli sanıyor
Onca kainat içinde ne kıymeti var
Yaşayıp ölmek mi
Bunu herkes biliyor.

Ne kıymetiniz olur buyurdu Rabbim
Duanız/davanız yoksa gönülde
Bunu isteyen sözleriniz olsun
Değilse bunca varlık içinde
Bir toz gibi,
Uçup gitmeyiz ebedi aleme
Her şeyin hesabı görülür orda
Mizan kurulup kabirler yarıldığında.

(Nisan 2013 İstanbul)