...
Hayat;mahir bir elde şekillenen cam bibloya üflenen nefes kadar püf,
Saki su taşır, kırmış tüm kadehleri içtiği misk-ü amber, şaraplar küf,
.
Uzun sofadan asırlık dergaha geçerken yüz adımla yüzyıllık kapıdan,
Huzur veren kuş cıvıltıları geliyor avluyu kaplayan koca çınardan,
.
Davudi makamdan Errahman suresini aşrediyor hafız hıfz-ı Kuran’dan...
Tarihin derin izleri sinmiş taşına,akıyor dinledikçe huzme huzme duvardan,
.
Kelamı nur,kalemi billur,kalbe sürur,sahtelikten vaz geçip ediyor dünyadan firur,
İcazeten,vuruyor uzvu maneviyatına mühür,fecre dek taatta,taam vakt-i sahur.
.
Elestü bi Rabbiküm kasemine tam teslimiyet,lügatında yok kemiyyet,
Balagat ehli lefh-i mahfuzdan gelen sözlere gark olmuş tam teslimiyet.
.
Çatı katına saklanan sandıkta kalmış boğazına düğümlenen naçar,
Kırk kilit bulsanda deneme, açamaz ne yapsanda uymazsa anahtar.
.
Kapılar pencereler şahit, pervazına konan kuşlara söylediklerime.
Saksıdaki çiçek,duvarda ki resimsiz çerçeve,tanık söylemediklerime,
.
Hiç bir şey avutmaz içimin ummanlarını,kızgın çöl kumları kadar yandım,
Serabına aldandım sahte Dünya,üç beş lokmana, bir damla suyuna kandım.
.
Erenler meclisinde ilm-i hal,hatm-i hacegan halkasına kuruldum,
Ne zaman fasıldan vaz geçtim,hıfz-ı Kuran-ı azimuşşanda duruldum.
.

yunus ça./