Ben yağmura yakalandım dün gece,
Sen mışıl mışıl uyuyordun
Ve gökyüzü bir kabus kadar karanlıktı.
Sonbaharlara özgü bir karamsarlık vardı kaldırımlarda;
Oysa aylardan ’nisan’dı!
Belki de yüreğim zamanı geri aldı diye düşündüm...

Ben yağmura yakalandım dün gece;
Sırılsıklam soyundum,
Üşümemek için düşlerinden tuttum sıkıca
Düşlerine düştüm defalarca...
En büyük ayrılıklara özgü gözyaşları vardı yanağımda;
Oysa gözlerim kapalıydı!
Belki de yüreğin yüreğimi bıraktı diye düşündüm..

Ben yağmura yakalandım dün gece,
Sen ellerinde çiçekler kapıda bekliyordun
Ve yeryüzü hiç olmadığı kadar sıcaktı.
Kıpkırmızı güllere inat bir güzellik vardı gözlerinde;
Oysa gözlerin uzaktı!
Belki de gözden ırak gönülden ıraktı diye düşündüm...

Ben yağmura yakalandım dün gece,
Sen;
Yoktun!
Olmadığın bir anı tahayyül ettim belki de
Ciğerim yandı
Yüreğim kanadı.
Varlığımı sorgulayan nice yanıtsız sorular geldi aklıma;
Oysa seninle hepsinin bir yanıtı vardı!
Belki de hayat bir sınavdı,
Sen ise tüm sorularıma en güzel cevaptın diye düşündüm...

Ben yağmura yakalandım dün gece,
Sen şemsiyeni açıyordun
Ve cennet kadar güzel kokuyordun.
Başımı kaldırdım,
Dedim ki ’iyi ki varsın’
Allah seni yanıbaşımdan eksik etmesin...