6
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1646
Okunma

hangi çiçeğe konsa kelebek sılam burası der
çok geçmeden çiçek solar yoklaşır kelebek
toprak ikisi için de vardı önceden beri
böylesi yalın bir tarih sanırız var oluşu
oysa yalandır hepsi
yün eğiren ninenin kınalı ellerindeki marifet
soğanı yakmadan pembeleştiren annenin sabrı
saat sekize kadar fabrikada çalışan adamın teri
taş taş üstüne kondu binlerce yıl da
biri de benim taşımdı ellerimin kabalaşmasından belli
yine de inanılır değil hiçbirisi
kelebek kaç kere koza örer
kaç kere yeniden açar gül
bülbül kaç kere uyanır güneşten önce
sen kaç kere gördün yaşadığını
varla yok arasındaki ince çizgide
yağmurda yürümüştük bir akşam hani. gökyüzü akşamın esmerliğiyle sümbüli ezgiler yağdırıyordu üstümüze. şaşırmıştık. çünkü inanmamıştık. yalan ayaklarımıza kadar gelmişti demek.
hangi çiçeğe konsa kelebek sılam burası der
çiçek de bilir kelebek de
evren kaç kere yaratıldı düşüncende
5.0
100% (21)