DİL İSYANETTİ
Dilekçe yazdım da yar divanına
Zarfın üstündeki pul isyan etti
Dedimki yoluna oldum divane
Dudağım perişan dil isyan etti.

Hicran lokmasını bilmeden yedim
Kanıma işledi bu sevda kadim
Varıp aşıklara halimi dedim
Saz perişan oldu tel isyan etti

Baharı görmeden ömrüm güz oldu
Sargı tutmaz yaralarım yüz oldu
Çile bana biber oldu tuz oldu
Gözyaşım perişan sel isyan etti.

Ayrılık acısı içimde yatar
Keven dikenleri göğsüme batar
Feryadı fiğ anım dağları tutar
Damlalar perişan göl isyan etti.

Taşa geçer yâre geçmez sözlerim
Ondan gayrisini görmez gözlerim
Kaçıp gideceğim kırık dizlerim
Çarığım perişan yol isyan etti.

Kapında köleyim azatlı sayma
Ferman dudağında gel bana kıyma
Ya yaşat ya öldür yaralı koyma
Mecnunum perişan çöl isyan etti.

AKÇINAR bekleme düğünü toyu
Kefen siz mezarmış düştüğüm kuyu
Versinler salayı ısıtın suyu
Teneşir perişan sal isyan etti.