Ya Rasulallah

Ümmetim dedin, hep bizim için yaşadın,
Bu yüzden Alemlere Rahmettir adın,
Kurtarmaktı bizi tek gayen ve muradın,
Sana layık ümmet olamadık bir türlü.

Taif te taşlandın, beddua da etmedin,
Bizi düşünmeden Miraç’ tan da dönmedin,
Senden çok uzakta karanlıkta ümmetin,
Seni başköşeye koyamadık bir türlü.

Senelerce ablukada sıkıntı çektin,
Sıkıntı içinde nur tohumları ektin,
Anayurdunu da bizim için terkettin,
Hiçrette Ensar’ı bulamadık bir türlü.

Zorluk yıldırmadı seni, Ya Rasulallah,
Kur’an ile sünnetin karanlığa felah,
Bizler dünya için herşeyi gördük mübah,
Sana layık senle dolamadık bir türlü.

Bizde ki imana bak, bir de sahabeye,
Dünyalık sevdasına çıkmışız sahneye,
Ağlanacak halimize güleriz niye,
Kur’ an dan da bir ders alamadık bir türlü.

Sünnetlerin mihenktaşı yaşantımıza,
Ölçü kaçtı haramı kattık aşımıza,
Biliyoruz herşey çıkacak karşımıza,
Korkudan saçları yolamadık bir türlü.

Canımızdan çok sevmiyoruz Peygamberi,
Bu yüzden olamadık tam bir iman eri,
Ahiret değilmidir müslümanın yeri?
Dünya’ yı asıla katamadık bir türlü.

Ashabın sana layıktı, ancak biz neyiz?
Nurdan uzakta sonu olmayan geceyiz.
Bu halde nasıl Ahiret’e göçeceğiz?
Nefsimize bunu soramadık bir türlü.

Ömrümüz bitiyor gönlümüz olmuş viran,
Ölüm genç ihtiyar dinlemez gelir her an,
Bir cevap bekler kabirde sorular soran,
Ölmeden ölümü tadamadık bir türlü.

Kabir azabı var, ilk sorgu başlayacak,
Yerimiz ya Cennet ya Cehennem olacak,
Peygamberi örnek alan kurtulur ancak,
Nefsimizi sevdik, kıramadık bir türlü.

Unuttuk Kalubelada ne sözler verdik,
Peygamberle aramıza çok setler gerdik,
Kazandık dünyalığı önümüze serdik,
Bir baltaya da sap olamadık bir türlü.

Gül bahçelerinin kokusuz gülleriyiz,
Ruhlardan kokuyu çalanların eliyiz,
Gerçekler içinde deli değil de neyiz?
Kanayan yarayı saramadık bir türlü.

Uhud ta küçük bir gaflet, sonu hezimet,
Biz hep gaflet içindeyiz Allahım affet,
Kendimize gelmek için verme musibet,
Felaketi hayra yoramadık bir türlü.

24.02.13

Halis Karadeniz