4
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
971
Okunma
Irmakların suretine vurmuş
Sendeki heyecan sendeki coşku
Sımsıkı sarıldığın hayat
Saf tuttuğun kavga
Sabırlı ol daha da güzelleştirsin
Kızıllaşmakta olan ufku
Fazlasıyla ödedik bedelini yenilginin
Daha deneyimli, daha uzun solukluyuz
Sendeki bu serçe telaşı niye, bu acele neden
Yalnızca gözyaşı, yalnızca zulüm
Zaman ve kan değil ki akıp giden
Bir gün kadar kısa sevgiler
Gürül-gürül bir hayat ve ölüm
Bunlar da akıp gitmiyor mu
Sevinçle, aşkla kavganın içindesin
Patlayan öfkelerin, isyanın safındasın
Dövüşüyorsun yetmiyor mu
Sevdalı bir yüreğin çarpmasına benziyor
Gözlerinde parıldayan ışık tomarı
Sessizliğin yanaklarına süzülen yaş taneleri
Hüznün kahredecek güçte değilse de
İçindeki devrimci ateş
Sarıyor sınıfsız, sömürüsüz bir dünya isteyenleri
Omuz-omuza kozasını örüyoruz baharın
Kaçınılmaz ise ağlamalar
Pınarlara dökülsün gözyaşlarımız
Çoğaltsın duru suları
Sonra adresini verelim ırmakların
Irmaklara denizin...
Bak nasıl kahredecek o anın devrimci şiddeti
Emek düşmanlarını ve uşaklarını
Dövüşünken düşen yoldaşlarımız
Karanfildi, güldü karakışta açan
Çiçeğe bürünmüş, meyveye durmuş
Ulu bir ağaçtı her birisi
Şimdi onların militanlıkları ve sevgisi
Dal-budak salmaktadır bilesin
Sakın tutma onların yasını
Hele bir hesap sorma anı gelsin
O karanfiller ve güller süsleyecek her yanı
Hep beraber atacağız zafer naralarını
Tek bir ağızdan şiarlarımızı...
5.0
100% (3)