2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1199
Okunma
iki ele benzemeliyiz
baş parmağı başın tıpkısı
serçe serçeye ikiz
ne kadar farklıysa parmak izimiz
yüzümüz o kadar rengârenk
o kadar benzer özümüz
iki ele benzemeliyiz
iki el, iki benzer kolda
aynı gövdeden uzar
doğruca kocaman bir kucağa
biri kırılsa
askısıdır birisi
biri sürterken birini
ezdiği kendi kiridir
iki ele benzemeliyiz
aklı yek-ortak
çıkarı yek
koy fikri başka olsun
yolu aynı aşka nasılsa
hem bir el birine kalkmaz
hem bir el birine ‘kalkan’
elin ele vurması alkıştır
serçenin boynu bükülse
işaret kıyama kalkmıştır
merhabası bir nehir kaynatır
iki koldan iki suyun karıştığı
tokalaşmak gibidir vedası
kopsa-koparılsa biri
acısı aşılanır
ilaç diye öbürüne
yumruklar yumulmadıkça
dolar avcumuza
bin birinin ateş yüreği
her göz bir yüze hediyedir
karşıdan da görsün diye
yüz yüze ayna kusuru küçültücü
büyütücü sevgiye
iki el ki
almaya hassas
vermeye tartısız
avucuna dünya sığan
ve düşürmeyen ayakucuna
...
şimdi kurdalagon’lar
şimdi kawa’lar gelsin
yanlarında haddehane
silahları gömmek için
ömer faruk hatipoğlu
(ateşi utandıran yangın, s.109-111 , 2006)
kurdalagon: kafkas türk destanı “nart”ta adı geçen demirci