4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
979
Okunma
Derin bir kuyuya bağırmış gibi
Sesimin aksini duyuyorsun sanıyorum
Sen giderken...
Ama değil;
Attığın taşı çıkarmaya çalışıyoruz kuyudan yine bin kişi...
Haykırmak istemem
Belki birazını karanlığın yutar diyedir,
Boşluğunu görüyorum dipsiz derinlikte,
Haykırıyorum;
Kerpetenle sökerek suskunlukları,
Bize de boşluğunda yer açmaya çalışıyorum...
Onanmayan bir veda sahnesi
Konu; hep tanıdık bildik bir kalabalık...
Milyon defa oynansa da
Milyon defa kapanıyor perde
Arsızca ...
Hırçınlıklara tepkisiz kalışın; kararsızlığın,
Hatta kahkahanın, saklanmak olduğunu artık daha iyi anlıyorum,
Benziyoruz nihayet...
Yoksa sen de dayanamazsın ’ana’ denilince
Bir babanın yeşil bakışını grileştirmezsin gün henüz doğmuşken.
’Sen de mi?’ deme bana ,
Ne farkı var yaşadıklarımızın,
Hepimiz aynı sahnedeydik yine
El salladık,
Belki son kez
Belki milyon kez...
Vedaları sen alıştırdın bize..
5.0
100% (2)