bize düşen renklere ait olmak
ya geceden kara bir denize dalmak
ya da kefenden ak bir güvercin gibi kanatlanmak
onca severken boynu bükük kalem gibi masada kalmak...


bize düşen sözü olmayan
birkaç yalan dolan
yarım elma gönül alma
yarım sevgiler ve yarınsız günler..


aldırmayacaksın
saçındaki aklara
yüzünde uzun ince çizgilere
solmuş teninde sinmiş kokusuna
ve mavi gözlerinin derinliğine bakmayacaksın


sevgiyle
büyümeyen bir ağaç
her zaman meyve vermez
her zaman çiçek açmaz yaprak yeşermez
rüzgar içine işlemiştir özür dilese de dal kırılmıştır
eğer çok ağlarsa mutluluktan yüreğin aşk aklını alabilir...


dudaklarının isteksizliğini
başka dudakları öptüğünde anlayacaksın
yüreğini emanet etmeyeceksin hiç bir zaman
özgür bırakacaksın yani ağlamayacaksın adam akıllı işte...


seni böyle üzerse
düşünceleriyle ezerse
başını alıp giderse de
içinde kıyamet kopsa
yokluğunda hiç bir şeyine kefil olmayacaksın...


farz-ı mahal
bulutlarımız olsun ağlayan
_________________çocuklar ağlamasın
çiçeklerimiz konuşsun
kardelenlerimiz, karanfiller, güllerimiz
__________________ve silahlar sussun
bir yıldızlar kalsın uykusuz sabaha umutlarımız olsun
yangınlar sönsün umut olsun yüreklere acı söz değmesin
düş olsun masal olsun
___________________olsun da gök kuşağı bizim olsun...


ne menem büyülü bir anlamdır mutluluk ey mavi çocuk
_______________________________________yüreğin solsun


masallar gerçek olmayacak
işte o yüzden sus ta bıçak yaşamak
yılışmadan yılmadan ve yıkılmadan yaşamak
çünkü çıkar olmadan dostluk bile sürrealist yaşamak

hiç yüreğinize sordunuz mu
başkasına tasarlanan çorabı başınıza ördünüz mü
insan kanarya besler karga besleyen gördünüz mü
_________________________________sahi siz hiç öldünüz mü...