Siz hiç köyünüzden ayrı kaldınız mı benim gibi
Ben kaldım.

Mahşeri kalabalıklarda yapayalnız yürüdünüz mü ekin tarlasında
Boyundan büyük öküzlere rehber oldunuz mu karasaban önünde
Mısır anızları kanattı mı ayaklarınızı naylon ayakkabıların içinde
Siz hiç yanık ten kokusu koktunuz mu?
Tuzlu terle ıslanmış
Ben koktum.

Koyu çınar gölgesinde ayran kaşıklarken babanız
Bıyıklarını sildi mi elinin tersiyle
Toprak ibrikten ısınmış su içtiniz mi buzlu limonata yerine
Kuyudan çıkmış karpuzla serinlediniz mi Ağustos sıcağında
Ben serinledim.

Siz hiç çamurdan araba yaptınız mı kendinize
Tel den çember çevirdiniz mi tozlu yollarda
Babanızın paltosundan düğme kopardınız mı oyunlarda ütüldüğünüzde
Boş sigara kutuları topladınız mı, artist resimleri, gazoz kapakları
Arkadaşlarınıza hava atmak için
Ben topladım.

Siz hiç top oynayan arkadaşlarınızı seyrettiniz mi?
Ders çalışmak için hapsedildiğin odadan
Kaçmak isterken pencere demirlerine sıkıştınız mı?
Ben sıkıştım.

Siz hiç kendi kümesinizden yumurta çaldınız mı?
Samsunspor maçlarına gitmek için
Siz hiç sinemaya gittiniz mi babanızın verdiği ekmek parayla
Ve babanız kulağınızı kızarttı mı filmin orta yerinde
Siz hiç dayak korkusundan akşam erken yattınız mı?
Ben yattım.

Siz hiç çocukluğunuzu yazdınız mı anılarınıza
Elinizde kalem yüzünüzde elem
Ben yazdım.

İbrahim COŞAR