2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
889
Okunma

elais
eylül sancılarıdır mekanı kimsesizliğimin
kan oturmuş göz bebeklerimin ölüm sesizliği çökmüş sapağında...
bir yanım
yankılı karanlık bir yanım yıkılası yanlızlık elais...
kendime ölmüş sesizliğime gömülmüşüm
kanamışım zehir zıkkım
mevsim son bahar eylül’e sövsem ne çıkar..
kör bir gecede gök serilmiş sokkak köpeklerinin ayaklarına...
kasabanın eylül ıslağı kaldırım taşlarına
ve elleri koynunda tükenmiş sersefil birde ben boylu boyunca...
elais cesedime
gök kubbeden başka dokunacak birde ıslak küflü toprak var
bir başka bahara filizlenip yeşerecek dalmı kaldı elaiis...
ah elais
senli cümlelere nokta koydum dip not düşerek eylül’e...
cesedimden önce ruhum yıkılırken sapır sapır
koca çınar gölgesinde matem tutan biz eskisi sevinçlere dokunma
yıkılıyorum...
of elais enkazımdan bir ben filizlenmezki
yeşeremem bir sonraki mechul baharlara yeşeremem...
olmuyor elais
küllerim yok yeniden doğmak için eylül kadar ıpıslağım...
uyut beni dün gibi unut elais
çek ellerini eylül dokunmuş kederli saltanatımdan...
pişmanlıkları rafa kaldırıp
kipriklerinin ucına tutunmuş eski masalları yak elais...
erkarı yığıp sarı hüzün boyalı eylül’e
avuçlarıma sesizce gizli gizli ağlarım eski gülüşlere inat elais...
Hasan ODABAŞI
5.0
100% (6)