5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1339
Okunma

ey karanlıkların
kendini dev sanan cüceleri
düşüncelerimin suskunluğundan
dilsiz sanmayın beynimi
"AK KOR " düşlerimdir
aydınlık topraklara düşen
sizler
yollarınızdaki engebelere söylenip durmayın
daha dününüzden yaşlandırdınız öteleri
bacaklarınızdaki dermansızlık bu yüzden
uzuncadır
güne selamınızı veremiyorsunuz diye de
sövüp saymayın bulutlara
pus havada değil
kirlenmiş ruhlarınızda
sizler ki
guveni kuşkaya sürgün ettiniz
sevgiyi menfaate peşkeş çektiniz
dostluğu "ki bilmediğinizden eminim"
iki kuruşa heba ettiniz
ama zamanda aşınan yine sizlersiniz
ben mi
merak mı ediliyorum
en güzel türkülerle tutuyorum
yitirdiklerimin yasını
yanlış saflara döndüğüm yüzümü yıkıyorum
hayat bağlarımdaki üzüm buğularıyla
ve bir asma filizi gibi
yeniden sarılıyorum varlığıma
biliyorum
mutluluk an meselesi
bilesiniz
yağmurlarınız söndüremeyecek asla
sol göğsümde yanan "AK KOR" ateşini
çünkü o sevgisizliğe meydan okumakta
"üşümeyeceğim hiç"beklemeyin boşa
her şeye rağmen
yolunuz aydınlık ola
hadi bana
E Y V A L L A H..
05/Aralık/2007
Figen YARAR
Cenâb-ı Pir Mevlânâ Celaleddin-i Rumi (kds)’nin oğlu Sultan Veled, şahane bir beytinde bu güzellikleri özetlemiş: “Bize ne irs-ı peder, ne servet ü ne cah kalmıştır,Şuûr-ı hikmete karşı bir eyvallah kalmıştır” (Bizlere babamızdan maddi bir miras, büyük bir servet ve makam kalmadı. Bizlere kalan (bunlardan çok daha kıymetli, bizleri evvelkilerin mevkiine erdiren) Hakk’ın hikmet tecellilerini eyvallahla karşılama hali kalmıştır.)
Mevlam! Sen’den gelene, gelmeyene; ne şekilde belirlemişsen kaderime, bu oyundaki biçtiğin rolüme , yürekten kocaman bir EYVALLAH
Mevlânâ Celaleddin-i Rumi