galeyana gelmeyecek çevremizde insanlar kendi göbek bağımızı keseceğiz indiğimiz engebeli yerlerden gülüşerek çıkacağız kimbilir
bir adım ötesi belirsiz belki düşlerimizin açtığı çiçekler değildi alnımızı gölgeleyen dolunay elle tutulur bir şeydi saçmayı umardık insanlara konfetilerle, karanfillerle bayrağımız olurdu umut
aklımızı çelmek isteyenler aldatıcı sözlerle keserdi önümüzü avcumuzdan düşerdi kaç gökyüzü yağmur seraba dönüşürdü çöllerde tersinden okuturlardı güneşi bize düşerdi önünü açmak
gözlerimizi kocaman açarak derin bir soluk alış gerekir akşam olmadan, gece karanlık basmadan camlardaki buğumuz silinmeden basılıp geçilmeden üstümüze toprağı pazarlanan vatanda!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Nazik üstade, insanı durduk yerde rahat bırakmıyorsunuz.Gözlerimizi kocaman açarak ve derin bir soluk alarak . Bu halimizle bir aynaya baksak . Acaba bu şekildeki bir görüntümüz karşısında neler düşünürüz ? Yazmak istesek neler dökülür kalemimizden ? Şiirleriniz düşünceleri harekete geçiriyor. Ve toprağı pazarlanan ülkemiz. O toprağın üstünde de biz varız güya. Yüreğimi parçalayan son dizeydi. Başınızı ağrıttım ! Hoşça ve dostça kalın.....
bir adım ötesi belirsiz belki düşlerimizin açtığı çiçekler değildi alnımızı gölgeleyen dolunay elle tutulur bir şeydi saçmayı umardık insanlara konfetilerle, karanfillerle bayrağımız olurdu umut
aklımızı çelmek isteyenler aldatıcı sözlerle keserdi önümüzü avcumuzdan düşerdi kaç gökyüzü yağmur seraba dönüşürdü çöllerde tersinden okuturlardı güneşi bize düşerdi önünü açmak
gözlerimizi kocaman açarak derin bir soluk alış gerekir akşam olmadan, gece karanlık basmadan camlardaki buğumuz silinmeden basılıp geçilmeden üstümüze toprağı pazarlanan vatanda!
gözlerimizi kocaman açarak derin bir soluk alış gerekir akşam olmadan, gece karanlık basmadan camlardaki buğumuz silinmeden basılıp geçilmeden üstümüze toprağı pazarlanan vatanda!
derin bir solukta yetmeyecek artık şairem... duyarlı yurtsever kalemini yürekten kutlarım sevgim saygımla..
Gözlerimi de yüreğimi de kocaman açıp dikkat kesildim. Şiiri içime sindirdim. Ben de korkarım gecelerin karanlığının ne musibetlere gebe olduğunu arkadaşım. Erken uyanan yol alır misali yanıbaşındayım...aynı duygulardayım. Kutlarım.
aslında aynı konuya parmak basıyoruz, aynı kaygılar içindeyiz sevgili Nazik, anlatımımız elbette farklı şiirde yzaıda veya sözde, uyumuyoruz uyumuyoruz da göz göre göre, --kaybolmalı mı insan olan-- kaybediyorlar işte demir parmaklıkların ardında.... çok söylenecek sözvar...., hepimiz biliyoruz şimdilik inceden mesajlarımız, bekliyoruz herşey güzel olacak inşallah, kutladım güzel yüreğini ve adın gibi nazik kalemini sevgimle kal
----------------------gözlerimizi kocaman açarak derin bir soluk alış gerekir akşam olmadan, gece karanlık basmadan camlardaki buğumuz silinmeden basılıp geçilmeden üstümüze toprağı pazarlanan vatanda!
20. 2. 2013 / Nazik Gülünay __________________________________________________
Bence bu şiirin son kıtası işin esas kökenine inmiş, insanın durması gerekn yeri, olması gereken konumu çok çarpıcı bir biçimde açıklamış. Galeyana gelmeden de gözler açılmaz. "Galeyan" bir bakıma da "adrenal" denilen cesaretin sergilenmesidir. cesaretlerin sergilenmesi konusunda ise; aklı çok usturuplu biçimde devreye sokmak gerekir. Belki buna "itidalli" olmakta denilebilir. Ama topyekun anlamı, hem kuşkulu, hem de tedbirli olmak, akıl yolunu hep devre de tutmak şeklinde odaklaştırılabilir. Yalnız unutulmaması gereken bir gerçekte vardır ki, eğemen güçler itidali, bireyin hep hareketsizliği, suskunluğu, etliye sütlüye karışmama, düşünce birliğinde olmama, verilmesi gerekenle değilde, sadece sınırlı ve cılız verilenlerle yetinmesi biçiminde sunarlar topluma, bireylere. Bu yatsınmaz bir gerçektir ve öteden beriye bu husus eğemen gücün değişmeyen ideolojik ve siyasal bir gerçeği olarak özenle, dikkatle işlenerek, an be an tekrarlanan sloğan olarak sunulur topluluklara.
Ama kendisi, her türlü itidal dışı hareketleri yapmakta özgürdür; kadife eldivenlerle gizlediği çelik elinde itidalsizliği, toplmu ve bireyi bastırma, susturma hakkını hep saklı tutar. Bu gerçek karşısında toplumun ve bireylerin oyuna gelmemesi için dik ve dinamik tavırları sergilenirken, özgürlüklerin kısılmasına, hak ve hukukların çiğnenmesine, üzerinde yaşadığımız toprakların gasbedilerek satılmasına, topyekun insanca yaşamlar için haykırılmasına, kirli ve sinsi oyunların bozulması için çıkarılan sesleri ve gösterilen eylemleri "itidalsizlik" olarak düşünmemek lazımdır. İtidalsizlik denilen ve sanılan bazı hareketlerin, insana yapılan saldırıların savunma zorunluğu olarak düşünülmesi de olası ve doğrudur. Aksi halde, özgürlük ve hak- hukuk arayışlarının, insanca yaşama umudunun hiç bir anlam ve değeri kalmaz. Toplumlar, bireyler, çağdaş gelişme ve mutlu olma umutlarını, hep "başka baharlra, başka baharlara....." ertelemeleri kaçınılmaz olur.
Esenlik ve mutluluk dileklerimle kutluyorum sizi dost şairim Nazik Gülnay hanım. Kemal Polat
Karşı duruş tabii ki sergilenmeli,29 ekim'ler,10 kasım'larda ve Siliivri ve diğer adını saymadığım yerlerde olduğu gibi. Sözgelimi öncelikle Hatay'da..
Galeyan aşırılık derecesinde olmamak üzere demek için yazdığım işlevdi. Ne kadar bastırmak istense de milletimizi artık susturamayacaklar. Bütün kanalları tıkayıp, ele geçirmelerine rağmen.
Karşı duruş tabii ki sergilenmeli,29 ekim'ler,10 kasım'larda ve Siliivri ve diğer adını saymadığım yerlerde olduğu gibi. Sözgelimi öncelikle Hatay'da..
Galeyan aşırılık derecesinde olmamak üzere demek için yazdığım işlevdi. Ne kadar bastırmak istense de milletimizi artık susturamayacaklar. Bütün kanalları tıkayıp, ele geçirmelerine rağmen.
her koşulda yurtseverler üstelik, Atatürk ilke ve inkilâplarına gönülden bağlı, işte bu yüzden dış güçler rahatsız. Atatürk'ü tekrar tekrar öldürmek ve kendi emperyalist politikalarının önündeki engelleri kaldırmak istiyorlar. Bütün plân ve oyun bu. Bulmuşlar dişlerine göre birilerini Türkiye'yi bölmeye, satın almaya ve yöneterek tümden ele geçirmeye çalışıyorlar..
her koşulda yurtseverler üstelik, Atatürk ilke ve inkilâplarına gönülden bağlı, işte bu yüzden dış güçler rahatsız. Atatürk'ü tekrar tekrar öldürmek ve kendi emperyalist politikalarının önündeki engelleri kaldırmak istiyorlar. Bütün plân ve oyun bu. Bulmuşlar dişlerine göre birilerini Türkiye'yi bölmeye, satın almaya ve yöneterek tümden ele geçirmeye çalışıyorlar..
aklımızı çelmek isteyenler aldatıcı sözlerle keserdi önümüzü avcumuzdan düşerdi kaç gökyüzü yağmur seraba dönüşürdü çöllerde tersinden okuturlardı güneşi bize düşerdi önünü açmak
gözlerimizi kocaman açarak derin bir soluk alış gerekir akşam olmadan, gece karanlık basmadan camlardaki buğumuz silinmeden basılıp geçilmeden üstümüze toprağı pazarlanan vatanda!
Tebrik ediyorum güzel dizeler çok anlamlı olmuş selamlar......
Türküm diyemeyeceğiz, Kürdüm demek serbest ama, kimlikse Türk olmakta bir kimlik. Bundan sonra Türkiye vatandaşıyız, Türk vatandaşı değil. Bundan daha komik bir şey olabilir mi?
Türküm diyemeyeceğiz, Kürdüm demek serbest ama, kimlikse Türk olmakta bir kimlik. Bundan sonra Türkiye vatandaşıyız, Türk vatandaşı değil. Bundan daha komik bir şey olabilir mi?
gözlerimizi kocaman açarak derin bir soluk alış gerekir akşam olmadan, gece karanlık basmadan camlardaki buğumuz silinmeden basılıp geçilmeden üstümüze toprağı pazarlanan vatanda!
Güzel varlığınız ve kaleminizle çok yaşayın, çok güzeldi, sevgiyle
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.