Akören’in taşları
Çekilmiyor kışları
Sabahları erken olur
Ötüşüyor kuşları

Akören’in çalları
Üzüm dolu bağları
Hiç aklımdan çıkmıyor
Annemin bakışları

Akören’in suları
Gümbür gümbür akmıyor
Devlet baba küsmüş bize
Yolarımızı yapmıyor

Akören’in yazları
Soğuk geçer kışları
Çalmanları görünce
Çözülüyor dizleri

Akören’in gülleri
Nede güzel kokuyor
Sevdalanmış uşaklar
Melül melül bakıyor

Akören’in okulları
Dolup dolup taşıyor
Minibüsle Kıraç Mehmet
Öğrencileri taşıyor

Akören’in Nazmi’si
Bilir tanır herkesi
Üzümleri oluk oluk
Meşhurdur çok pekmezi

Akören’in kebabı
Herkes bilir pilavı
Kar yağınca keklik avı
Meşhurdur onun pilavı

Akören’in soğanı
Kovun gitsin doğanı
Hiç ciddiye almazlar
Anlatılan mavalı

Akören’in sokakları
Daracık ince duvarı
Muhtar derse sınırı çek
Aha da basar şamarı

Akören’in geçleri
Çok severler vatanı
Ağzından çıkan neyse
Kanun gibi sözleri

Akören’in gazileri
Vatanını hep korudu
Koca koca köpekler
Ardından koştu uludu

Hakkı Kalabalık Almanya 18.Nisan 1998

Çal = Kayalık
Çalman = akörende mevki
Uşak =genç
Kıraç Mehmet =Taksici
Nazmi =Akörenli .Çevrede herkes tarafından sevilir
Melül = bir bakış