20
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
3070
Okunma


Sen, şu ömr-ü şitâbânın son günâhı, güzelim,
İşlenmiş tüm günahların, en mübâhı, güzelim...
Saçlarında papatyalar, gözlerinde yıldızlar
Sen, günümün sabah fecri, gece mâhı güzelim
Sevdân ile yanar gönül, düştü bir kez gönlüme
Gözlerinin canlar yakan bir nigâhı, güzelim...
Gecelerin ayışığı, dol odama masmavi,
Şavkın vurup aydınlatsın her sabâhı,güzelim...
Bazen mahsûn bir bakarsın, sanki çöker içime
Perde perde ruha inen ney segâhı, güzelim.
Nâz ederek çok bekletme seni seven yüreği
Zulmedersen, vallah tutar seni âhı, güzelim.
Nice sevdâ yaşasan da, sevdâ neymiş, gel de gör
Yüreğimdir, yüreğinin aşk dergâhı güzelim.
Hiç kaçırma hicap duyup gözlerini gözümden,
Gözlerimdir gözlerinin haclegâhı, güzelim...
Sözlük;
şitâbân................ koşan
ömr-ü şitâbân.........çabuk geçen ömür
mübâh..................dînen günah sayılmayan
fecr.....................tan yerinin ağarması,şafak
mâh.....................ay
nigâh...................bakış
şavk....................ışık
segâh..................TSM de hüzünlü,hüzzamı andıran bir makam
haclegâh..............gerdek odası
dergâh................eskiden, dost muhabbetlerinin yapıldığı ve bazı kutsal ilimlerin öğretildiği yer
5.0
100% (14)