70
Yorum
55
Beğeni
5,0
Puan
3458
Okunma


Hasretin rıhtımında bakarken yakamoza
Çocuksu duygularım akıldan ıraktı yar
Sevda dağarcığımda açarken bir mimoza
Esen imbat içimde tek seni bıraktı yar
Kadifeden meltemler okşarken pak tenimi
Bu ne yaman temenni bu ne yaman erekti
O meltem ki öperken yüzümdeki benimi
Ferhat’ın dağlarına bir de Şirin gerekti
İşte yine atıyor sevdanın ritmik sesi
Bu cür’etkâr davete karşı koyamaz oldum
Üstümde pulatlardan örülmüş kuş kafesi
Giydiğim bu libası tenden soyamaz oldum
Sendin çilelerimle paslı zincir ördüğüm
Ayrılık kısrağını bağlarım belki diye
Sendin kurak çölümde serabını gördüğüm
Yüce Rab’bim katından gelsen bana hediye
O ıtırlı nefesin amberden bir soluksa
Dokun haydi tenime kokunu hissedeyim
Gözlerin gözlerime ışık veren oluksa
Umutsuz bakışımla aynamı küs edeyim
Hatırlarmısın bilmem bir kaç asır önceydi
Bir siyah bir ela göz birbirine bakmıştı
Birisi kuru çalı birisi gül goncaydı
Bir ateş bir barut ki birbirini yakmıştı
İşte o gün bugündür yanar durur o ateş
Kimi zaman körlenir kimi zaman harlanır
Olmayacak duayı seçsem de kendime eş
Anla artık yüreğim beklemekten barlanır
Eğer veda etmeyip verseydin biraz vade
Belki ayağım yere başım göğe değerdi
Eğer bu dar hücreden ruhum olsa azade
Ellerim semalardan bulutları eğerdi
Tek ben miyim çaresiz acz ile yalvaran kul
İçimden yükselen ses “buraya kadar” diyor
Titreyen serçe gibi haydi yanıma sokul
Kör topal umutlarım yaptığı putu yiyor
12.02.2013 Kütahya
5.0
100% (62)