3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2232
Okunma

Sonra dedi kadın...
Nereye gömeriler hayallerimi
Kim saklar beni kendimden
Nasıl öldüğümü duymazlarsa
nasıl gömerler beni ayrılığın koynuna...
Gerçek sevenlerin acısı da tarif edilmezmiş
bense hep uğraştım anlatmaya
geceleri ay ışınğını serdim ayaklarımın dibine
bak dedim gör akmayan göz yaşlarımın izlerini
gündüz görünmez
onu kirpiklerimin arkasında bekletiyorum belki kurur ümidiyle..
Ölmeyi düşünmedim mi sanmıştın?
Aslında ölmek de önemli değil
doğmanın bir bedeli varsa kirli kanla
Ölmenin de bir bedeli olmalı.
Nasıl öldüğün değil
kimin için ne için öldüğün önemli.
Toplasam yaşantımın dökülen hayallerini
doldursam bir fileye
insem gerisin geri geldiğim yokuşları
daha mı hzılı inerim yüküm olduğu halde
korkmayın fileden dökülen her taş
zaten dönüş yolumu çiziyor kaybolmam yokuşlarda.
Adama baktı..
Gözleri ateşten korları toplayıp serpti üstüne
unut dedi..
unut ki bende unutayım seni.
Yoksa bu ateş seni de beni de kül edecek
Birleşen küller rüzgarda bizi savuracak imkansız çöllerin ortasına.
Sonra acıdan kasılan dudaklarıyla .
Öl dedi...
öl ki ödediğimiz bedel
doğduğumuz güne eşitlensin kiriyle beraber.
Adam yerden aldı taşı
kadının en can yakan böğrüne fırlatt.
Hayır
diyen narası
yerde bir girdap yarattı
kadın o korkuyla kendini girdaba attı
elini uzatarak erkeğe gel dedi
açtığın bu girdapda birlikte ölelim.
Erken elini kadınnın uzattığı ele uzattı
girdabı üzerine kapattı.
Lavinia
5.0
100% (3)