9
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
864
Okunma
Altın bir ölçek bırakmıştım terkisine kardeşlerimin
yakub’a haber verir mi ki bizden
Verecekti
vermeliydi çünkü böyle sürecekti dilden dile ziyan edilen hikayesi Yusuf’un
Biz inandık söylencelere ve aslına sevda dediklerine
elleri dövmeli düğümcü hasetlerinin
ve sığındık kendi karanlığımızdan Allah’a ki
o bilir eski masalların künhünü
Suyun su ile yıkandığı yerdir çöl
Kevser dediğinse akmaz kokmaz bir su gözesidir hepsi bu
hepsi bu deyip geçecek olanların gözlerini yumduğu
Burasından kırılıyor şiir
şimdi dur
Meryem neden şaşırmamıştı onca ikramına meleğin
neden tutmuştu susma orucunu anladım
anladım Ali’ yi kaybetme korkusunu Fatımatül Zehra’nın
ve aslında en sevgilinin ancak toprağın babası olduğunu
Ey sevdamı parmak uçlarında bin nişane gibi taşıyan
Ey eyleyip duran her solukta benden aldığı nefesi
yutkunan uzak
her sokulan ıssızlığa mavi nazarlıklar dağıtan
zengin olan sensin karnı tok çocukların cıvıldadığı sokak sen
Bu rüyada ne Yakup var bizi bekleyen ne tacı tahtı Mısır’ın
ne gurur kemendi kaldı aşkın ne de çölleşen korkusu kürt çocuklarının
Ben ki kokunu alırım binlerce mil öteden
Sen ki bin yaşımdan da seslensem beni tanırsın
çocuklar gibi bükülse de dudaklarımız
kanlı gömleğim sensin suskun sözlerin benden
5.0
100% (17)