Hiç umursamadığım bir sürü lisana ben kadavra derim
neyime bile razı ve lazımsızlktan gelmenin her şekilsizliğine
şemasına haritasına.
gideceğim bir yerin halı sahasına.
ve kalacağım yersizliğin utangaçlığında
bakire çöl yoluna
fahişe caddeye
her şekilde geçinebilir ve geçilir geçit tak’larının agaro tadından geçilmezliğine
işte bu işlerden istifa ediyorum.
ben bir melek gördüm...sancısıyım.artık
tanrının beni itelemesi terletmesi
ve daha uzaktan sevdiğinin
duasını garip tevafuklarla anlatma şekli bu yüzden
zaten yaratırken bile hatırlamadı olacak biteni tebesümle
içine döndüğünde dedi sanırım
ne ben normalim ne de bu kul.beni uzaktanda olsa tanıdı.
bu yüzden
yüzlere hiç bu yüzden demiyerek kasten sakınarak ezberlemedim.söyleyeceğimi.
bu yüzdenlik sarf malzemem.
yakınlığıma yakınlığımı affetiremeden uzaklığı uzaklığıma katarak katar rengi bir rengi sevdiğimde en çok maviyi
gidip geleniyimdir.kendime.geleneyim çünkü üveysi.
maalefliğin orta çağını uzun bir beş dakikada geçtiğim için.kısa yakınlığım kadar mübah gördüğüm gölgemin tesirli melankolisi
hep bir fil dişi kule inşaa eder bana
olsun düzelirim.

sen ve hala beş dakika üzerine

ne tuzaklara ufuk ne kaldırımlara siper diyerek başlanan ulvi bir yalnızgahının tripleks sakinliğine gece kondu.
ve yaklaşırsan yürüyen merdivensindir
gidersen yokuş yukarıdan ağırlanırlar
söylemeyi becemerez
sür direk intiharları yüzünden
ortalama hesapları ödeyemenler
yani basit kaldırım
basit gökyüzünü
sen bir beş dakika kadar olursan
kıymetli olduklarına ikna ederim.

öbür türlü saçımız başımız boya
çok olmadığımız yanıyla pozlar
heryer alt ve üst geçit
metro
banka
ayakkabı ve çanta
sütlü mamüller
paranoyak kontür
refanssever bilbord
ve herşey
ikimisiz kalacak çok şehirde
tazzikli
bir çok katarsizm
hep yüce gollerin tek forveti
gibi
yalnız.
takım oyunundan mahcup kalırsa aşk
çöl kazanacak yinede.belki yağmurlu
kazancından mahçup

bunda bir mahsur olmasada
iki kişilik adına
cennetten
ayrılmış yerinde
yalnız oturacak.
tanrı.kızmaktan haklı.
ve iyi hesaplayamadığından zamanı.maçları ve geç kalanları


ben kulağına fısıldıyarak geldim dediğimde rahatladı.
hep uzaktan aşıktık birbirimize tanrım biliyorsun
en çok bildiğini seviyorum zaten biliyorsun
onun gibi bişey hep biliyorsun
ben bir meleğini gördüm uzaktan... bunuda biliyorsun.
ne dersin dedim.
kızgınlığı geçti.
gülümseyip aferin dedi.


teşekkürler kulum.
teşekkürler tanrım.
dertleştik.
yolumuza gittik...

olan biteni bir tek sen bilmiyosun...