1
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1126
Okunma

hiç uyanmadığım sabahlardayım
yüreğindeyim çünkü
bir ilahi tadında
yüreğimdesin çünkü
hiçbir suyun boğmaya
yetemediği
asla da yetemeyeceği
damlalar düşüyor tenime
ki
aşkın gücü demiştin ya hani
dokundum
hiç dokunamadığım saçlarına
doldum
sularımdır sızıyor
parmak uçlarımdan
hasretim ve vuslatımla
sağ kaldığım bir gecenin sabahında
merhaba sana
merhaba kadınım
sana hasret
pusu kurmuş
bakışlarımın
içinde gördüm seni
dokundum
kokladım
yokladım
düşünmeksizin
ki
düşünmeye zamanımda
yoktu hani
dudaklarıma
ve duraklarıma
sızdın
ve
beklediğimde gelen
en kalabalık
yolculuktun sen
doldurdun
yüreğimi
ıslak bir dokunuşta
önce
sesime
yüreğime
sonra
ciğerlerime
sonra
hücrelerime
sızdın
artık
içimdesin orda
yokluğunda
iç çekişlerimin
beni nefessiz bıraktığı
o yokuştu
bendesin
bedenimdesin
cansın
kansın
ve
içimdesin
yokluğunun vuslat
akşamlarında
ırmağının
gölgesi
elsiz ayaksız kelimeleri
biriktirmişti yüreğimde
bir soluk hayat avareliği gibi
yüreğine sıcacık düşmem
ondandı hani
sarmıştı yarasını
yüreğimin
yüreğime akıttığın
melhemi
ki
yudumladım gözlerini
gülüm
gül kokuşlum
ve sen
damarımda gezen
bir seyyah gibisin artık
ağzımda biriktirdiğim
yağmur sularını
çatlamış dudaklarına
akıtmama izin ver
damlasın
bir dem
kuldan
ve
kumdan ince
bir yüreğin ıslaklığında
avuçlarım
yüzünde
boynunda
omuzlarında
parmaklarım
bileklerinde
parmaklarım teninde
hiç duymadığın
sözlerle
dokunuyor sana
biliyorsun
ve
biliyorsun
olmak
istediğinde
sevmek
istediğin kadar
ateşim parmak
uçlarımda
yakacağım
otlarımı
kokunda
boğulmak
için...
(...)