Koynumda huzura gel der gibi,
Dalgalanıyorsun.
Gri’lerin sıçrıyor gözlerime
Sisli bir nefes çekiyorum içime
İçimde acımasız buz kesiği


Hoh’ lasam özgür kalır mı ruhum
Havalanıp göğündeki kanat çırpan
kuşların çığlıklarına karışsam
Farkedilirmi ki çıldırmış gibi bağırışan sessizliğim
Sisli gözlerimde sevdan damla damla
Korkunç bir fırtına kopuyor içimde
Sağanak olup sana karışsam
yumuşak dokunuşlarınla okşarmısın saçlarımı
yoksa acımasızca savururmusun beni boşluğuna
Ben sensiz sisli ve soğuk uçurumun kıyısındayım
bir adım arkamda ya da bir adım ötemdesin
kıyılarımı dövüyorsun azgın dalgalarınla
ne çok gri’sin sen de ben gibi
kırgın, hüzünlü ve bir o kadarda hırçın


Yaşamıyorum
Sanki nefes almıyorum, renksiz sensizlikte
An da zamanın durması,
Arafta kalmak dedikleri bu olsa gerek
bir yanımda yaşam diğer yanımda ise ölüm
Acımı hüznümü tutkuyla delicesine seviyorum
Evet delice belki ama huzur veriyor şu an
belki de sahip olduğum tek özgürlüğüm bu benim
Donduran soluğun yanan içimi serinletiyor
Narkoz almış gibi yüreğim bulutların üzerindeyim
Aklım dondu düşünemiyorum


Sadece
Sadece haz aldığım çok derin bir acı
Uyumak istiyorum uzanıp koynuna dalmak
Derinlerindeki düşler ülkesine gitmek istiyorum
Sana karışarak yavaş yavaş sızıyorum
Yüreğim yine fire veriyor,
ayak izlerim kan kızılı!
Neden hırçınca çalkalanıyorsun köpürerek?
sana döktüm diye içimi
kızma gidiyorum
Az da olsa nefeslendim

Ürperten soluğunda kendime geldim
Biliyorum sen hep buradasın
söz yine geleceğim
sakın sana dökülen sırlarla ah larla boğulma
aklına, ben ben geldikçe...
Git çarp kayalara sancılarını
Dindir öfkeni
daha sonra dön sisli sahilime
usulca hasretle ve özlemle dalgalanarak
ben daima senin özlediğin yerde
seni bekliyor olacağım...







DAĞÇİÇEĞİ