yaşım onaltı
kaçın
ergenliğin durağındayım

tek gözlü karıncalara
gam sobeleme devrinin gözdesi
dem kem közlere
fırsat biçme saati
zencilerin din gölgeliklerini
sapayla yolma vakti

tuksak kusan elimi
deliliklerimde usardım
hoşuna gidenin kaçırdıklarını
beliren kurbanımı
tatlı bir müziğin tekmelerinde
kedilerimin siyahımsı yemlerine
enderinden kaşardın

beliren telmihin fani dişlerini
kabimden vurdun
dişlerin dişlerimdeyken
kanatları kıtlıktan kırılmış
güvercinlerin
kaçırtan sedası
cehil’in cahillliği iner üzerime
hudût’ al/tan ışığında yürürken
kendimi
sırrı derenin bülbülünde buldum
çizgilerinin arasında terbiye edilmemiş
kokuşmuş tenekelerin yırttıkları
asimile edilmiş kemiklerimin

değiştirilmiş tırsıması
tetiklerin gölgesisin üzerimde
darma kırılmış bel fıtığı derinliğin
akıllanmaz dediklerim
deliliğin onaltılıklara soyunmuş
arfetten ibaretsin
bacakların açık hediyelerinin
sorulan ben_i akım da sıfırsın..
üstüne üstlük soyunursun
dizüstü karın ağrısından

yetişmez çilingirlerime
idrarınla suladım ağzını
anahtarı burkulmuş..
elinde yıkadım susanmış tarlasında
elimde senin gizli terliklerin
boş bir teneşir temezilli elinde
okunu vurulmuş kalbimde unuttun
yaralı değilim sana.
sebilin inti/hamıyım
sebil:osmanlı’da sudur.
hırsızlar!
soyunmadan
malik olduğum mülkümü geri verin
cürmüm zamanımdan çaldınız
vakit çok dar beddua okuyorum
E okul’dayım
lütfen takdit
almama izin verin
intikamım acı olur..
yunus tapancı