0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1403
Okunma

şef utangaçların bade sunan ellerini
sin(an) deresinde yıkadım şerbetinle
hayat hayanın cebinde kağıt iken
hakim intizara kılıç asmış
ağıt vurdumduymaz sırıtmalarında
atlı karınca kararınca döktürür kendini
benim kılıcım yok ki
aymazlığım depremzede eğlencelere çorap sandığı
avlanmaz bir derdi hiçliğin gagaları
beşirlenir büşranın kıyafetinde
ertesi günün yusufcukları
kaybolur ensen_i hakimde
tebeşir tozunu yutan
herkes kendi okunun temizleyicisidir
ağıt yakan dulkavukların örtüsüdür
yalnızlık toprağın içsuyu üzerimde
bazen yara verir dibime
bazen alana yaydırır edip’lerimi
kımıldayan fare pisliğinde
görecek kadar terlisin
arzu/halim...
Yunus tapancı...
5.0
100% (1)