Bilmem anlatayım sana nesini
Dinledim bülbülün yanık sesini
Sevdanın bitmeyen son bestesini
Çal dedin de çalmadık mı oy deli gönül?

Örer kader bilinmeyen ağları
Viran gördük mor sümbüllü bağları
Ferhat olup koca koca dağları
Del dedin de delmedik mi oy deli gönül?

Nağmeler hep gizli kalır tellerde
Bir ömür çürüdü gurbet ellerde
Mecnun olup yanmak için çöllerde
Gel dedin de gelmedik mi oy deli gönül?

Gözyaşı sel olmuş akar durmadan
Hayatı tükettik sona varmadan
Şimdi duramıyom bunu sormadan
Gül dedin de gülmedik mi oy deli gönül?

Kavuşmak çıkmıyor yine fallarda
Aklım nazlı yarda gözüm yollarda
Gonca gibi boyun büküp dallarda
Sol dedin de solmadık mı oy deli gönül?

Uzandım yar tutamadım elini
Yandırır yüreği çözer dilini
Bal rengi gözlere kur da evini
Kal dedin de kalmadık mı oy deli gönül?

Bulutlara döktüm yıllar yılı içimi
Ayrılıklar ölümün en son biçimi
Çok erkenden karlar yağmış saçımı
Yol dedin de yolmadık mı oy deli gönül

Umudum yok yarınından dününden
Geçip gittik biz zamanın önünden
Sevdaları sök at deli gönlünden
Öl dedin de ölmedik mi oy deli gönül?

Sevda ne zor şeydir alınmaz kale
Bir vefasız yüzünden düştüm ne hale
Gözlerin ufukta nice hayale
Dal dedin de dalmadık mı oy deli gönül

Garibiyim geldi gönül gumana
Hayat koşar katar tozu dumana
Avazeyi Davut gibi ummana
Sal dedin de salmadık mı oy deli gönül?

2007–İZMİR