3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
860
Okunma
Gök gürlüyordu o gün sürekli
Sıklattı hava,
Yağmuru bekliyordu çocuklar
Karanlık mağaralarında.
Göz gözeydi tüm insanlık
Diz dize titriyorlardı.
O zaman henüz yoktu ayrılık
Bir bulutun altında zaten
Ilıman uçan bir leylek katarı kadardı kalabalık…
Ne meyveler düştü dalından
Ne yılanlar öptü dudağımızdan
Zehir içtik azap dolu
Kovulurkenki gibi, o mevsimsiz sıladan.
Aciz
Ve bölünmüş yüreğimiz
Günahtan;
Kızıl şafaklarda
Bugün hala kanımızı donduran…
Şimdi sular kirli yüzümüze ayna
Bakmak olmuş kaderimiz
Bu sonsuz karanlıklarda.
Ne kin ektik toprağımıza ki
Sulamaya doymadık hala;
Gözlerimizden akan bu yaşlar
Yetmez olmuş artık susuzluklarına.
O çığlığı
Duyarım hala her çocuğumun doğumunda!
Vahşetini kutsuyorum
Çaresizce yalnız kalmamak adına;
Ki mecburendir artık
Sevişmelerimiz bile dönüşüyor canavarlara.
Bak bu kardeşim!
Fark etmez herhangi birisi
Yaşayan her canlı benim bir ikizim.
Cezamız şimdi Ummanlara,
Sisip gibi sisler içinde susup;
Taşımak olmuş kana kana
Birbirimizin günahını her daim…
5.0
100% (4)