Boğulursun ya denizin bir damla suyunda
Nefesin kesilir haykırışların uç noktasında
Sınırları zorlayan gökyüzünde alacalığın
Gün döndü akşama yakın koşturmaların
Sancısı saplanır tam ciğerinin ortasına
Çöreklenir bir yılan gecenin başlangıcına
Nöbeti tutar titremesinde kırgınlıklarının
Orta şekerli kahvenin acılığı damağında
Dumanı kaplar dört duvarını sigaranın
Dolar köz göz yüreğinin her odasına

Aydınlığını saklar kara bulutlar ayışığının
Taneleri düşer çiğlerin göz pınarlarına
Pişmanlığın kol gezdiği ıssız sokakların
Siyahlara bürünmüş ıslak kaldırımların
Işığı yanmayan köşe lambası altında
Bedenin rüzgarda savrulması yaprağın
AŞK’ın nârına çıra gibi yandıkça yanarsın

Aklının içi tahrip gücü yüksek bomba
Çek pimini korkma toz dumana karışsın
Bulutlara savrulsun parça parça
Tek bir kırıntı olmasın geride anıların
Söv ağız dolusu kus içinde ne varsa
Kaderden yana şikayetin kalmasın
Alacakaranlığa haykır bağıra bağıra
Yoksa yüreğin isyanını susturamazsın

BİRGÜL AL 24-01-2013
İSTANBUL